39
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3244
Okunma

ağlama çocuk
en deli zamanlarını sakla sevdalarına
korkma sınırları geçmekten
telleri ruhunu kanatmadıkça
aç gözlerini
kabart iştahını
ananın sütü gibi helal sana yaşamak
garptan çıkıp şarka vurmak düşleri
şarkın ayazında üşütme yüreğini
acıtır şark seni tarih kimlikli
ağlaşan dul kadınların gömleklerinden sız içeri
sevdaları nasıl da hala diri
kir tutmaz şarkın çocuk elleri
düşme içindeki uçurumlara
soyunma kendi kavganın kaçağına
bırak güller açsın kıyılarında
ertele hüzünlü şiirleri
süpürmesin çöpçüler öykülerini
boğma kirpik arasında ümitlerini
bil onaracak ellerin uzaklığını
ama korkma
yara almaktan korkma
aklının bir köşesine yatır siyah derili çocukları
cami avlusu hayatları
batılı kentlerde inadına kaldır başını
hatta kaşını
efendi kılma hayatına yarım akıllıları
yok sana senden başka aristokrat
yarat çocuk
kendi şamatanı kendin yarat
yakala hayatı
en soğuk
en kırılgan yerinden
yeniden
yen/il/meden
doğ ölülerin küllerinden
koyma zamanın adını
yaşa çocuk yaşa
inadına inadına
Sevgi kaya
“satılık düşüm yok benim…düşlerimle doğdum…bırakın da düşlerimle öleyim…”