14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1535
Okunma

esrar aleminde ruhunu arayan aşk
an gelir
eyyamsız bir kalbin içinde yol bulur
dilsiz ağıt
sahipsiz ceset
o yolda bulunur
I
ederi peşin ödenmiş bir kulluk
kaderinin eşiğinde durdukça
gölgesi doğarmış kedere
tenhanda bir ölüm peydahlanıyor
sarıldıkça kendine hasret
gerçek kabuğundan yırtılıyor
zaman da uyuyor ya koynunda
tam da o sırada
beklerken düş gözlerimde
biz yeniden yalnızlığı yazıyoruz
öpülmemiş bir kirpiğin
intihardan sayılmayan düştüğü yerde
II
yaş haddinden emekli olmuş bir hece
eksiltmek için siliyor hayatı
dinledikçe ürperten güftesini
kurşunî bir parıltı dağılıyor
sûretin yalan çizgilerine
yorgun dünyasında
yorgun aşk
tam da o sırada
ışıkken gece gözlerinde
biz yeniden ayrılığı parlatıyoruz
kaymamış bir yıldızın
dilekten sayılmayan düştüğü yerde
III
acıları yağdıran tanrı yaşındayken ben
sadece fiyakalı bir uzaklıktın sen
dokunsam adın
üzdükçe yaşın eksilirdi
koştukça aşk’a
yaraların güzelleşirdi
daha çok sevmenin getirdiği korkularla
tam da o sırada
biterken her şey gözlerimizde
biz yeniden aşk diyoruz
atmayacak bir kalbin
düzden sayılmayan çizgisinde…