Yılları gark ederek bir vedanın içine
Meçhulün kuyusuna atanlara yuh olsun
Sevgi saygı yerine her sedanın içine
Yok oluşun zehrini katanlara yuh olsun

Öküzlerin altından buzağılar çıkartıp
Sevdanın bahçesinden hoyratça gül kopartıp
Bitmeyecek bir aşkı kaprislerle gebertip
Dramatik sonlara itenlere yuh olsun

Her gün ayrı sorguyla, bin anlamsız kurguyla
Ki ateşe vererek yalan yanlış yargıyla
Delik deşik ederek şüphe denen kargıyla
Öldürdüğü yürekte yatanlara yuh olsun

Ağlıyorken her gece aşk diyorken kalp eşi
İnkâr edip hem onu hem de yakan ateşi
Acımadan boğarak aşka doğan güneşi
Anakonda misali yutanlara yuh olsun

Riyakâr sahillerin çiğneyerek kumunu
Seviyorum diyorken ayrı tutup umunu
Doğrulayıp sözde ki “yalancının mumu”nu
Aşkta yatsı olmadan bitenlere yuh olsun

Beraber yola çıkıp son nefese ant içip
Henüz deniz görmeden birkaç dereyi geçip
Adamlık kıyasında altta yazanı seçip
Şan şöhret ve mevkii tutanlara yuh olsun

Diliyle diyor iken sensin kalbimin arşı
Ben ruhunda notayım sense ruhumun marşı
Sonra yürekte kurup menfaatten bir çarşı
Aşkı orda habersiz satanlara yuh olsun


İHSAN TURHAN