imitasyon hayatlarda imitasyon düşler…müsadenizle aşklar da imitasyon…
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Afrika ağızlı açlığın ortasında ben bunalmış sevda daralmışsa hükümsüzdür gece günahlarım da…
ay gülerken yırtılmış ten içim kangren dışım ayazda bir de sen vurmasan her hazda…
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Erzurum’dan sayfanıza başarılarınızın devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun
Bu içten dizeleri Yazan yüreğin Kalemi daim olsun..Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın... Sezai Binici/umut_adam/Erzurum.. Saygılarımla
yürekli şair; lal oldum...lal kaldım... aşk'ın her halini gördüm şiirleriniz de sayfalarınız da... hüzünleri,med-cezirleri,ihanetleri,şizofren hallerimizi... Sevgi'm kalın sağlıcakla...siz perilerinizi dökün yine sayfalara,iz sürelim bizler de mısralarınız da....
"İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitaptır, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir"der Schopenhauer... Bu kitabın sesi edebiyat dünyasında yer edecektir. Toprağımın sesi duyulacaktır. Tebriklerim ve Sevgimle...
Afrika ağızlı açlığın ortasında ben bunalmış sevda daralmışsa hükümsüzdür gece günahlarım da…
================================= Arzular şehvetler ve istekler bitmez ama, güzel duyguların gölgesi altında Aşk tılsımı ile ne güzel sevda şiirleri yazılır... Tebrikler Değerli Şairem .. Saygılar ...
Sevgi hanım ne zaman sizi okusam bilinmez yolculuklara çıkıyor, imitasyon düşleri gerçeğ çeviriyorum adeta.. Nedir sizin özleliğiniz ve ne anlatıyor kaleminiz inanın tek kelime ile söylemenin imkansız olduunu biliyorum.
Okuyan her yürek yalnızlıklarını yaşarken dizelerin içinde aynı anda yeniden yakalyıveriyor mahşeri kalabalığı tek kelimede. Anne rahimen düşmek izereyken bebek, aniden vazgeçip yeniden dönüyor gelmek üzere olan yere. Ve kadınca yaşanırken aşklar hoyratlaşıveriyor bir anda sevgiyi anlatan dilin ucunda.
Ne söylenir ki şiire. Ne denir ki titanik yalnızlığının içinde bir gecelik aşkların yaşandığı anlarda. Belki de sonsuzluğa kanat çırpmak üzere olan bedenler doyumsuz yaşamak isteiğidir aşkı kim bilir
Tüm kalibim ile kutluyorum bu özel kalemi ve sevgiler yüeğinize. Tam puan mı. Bence puan az gelir bu şiire. Ben yine de burada öngmrülen tam puanı bırakıyorum dizelerinize
ay gülerken yırtılmış ten içim kangren dışım ayazda bir de sen vurmasan her hazda… .... Sadece hazdamı vurur şair? Heyhat. Aşkın kendiside vurgun değilmidir zaten. Ya ayrılık ta vurgunlar? .... gece ve ben ben ve aşk aşk mı kör bıçak bir vursan kıyılarıma neler olacak…" .... Hep vurur, vurgun gibi de, bir tek kıyılarımıza vurmaz nedense?
Tebrikler. Çok güzel dizeler. Çok beğendim. Alsam diyorum müsadenizle. Selam ve saygılarımla.
bir ırmağın altına saklanmış söylenmemiş şiirlerin yorgunusun. şimdi kapı önüne bırakılmış bir karanfilden üstüne kışlık sevdalar örüyorsun ..... şiire, hep, henüz içine çekilmemiş soluklar bırakan sevgili Sevgi,bir kez daha bir çalılıktan havalanan kuşların kanatlarına taktın bir hikayeyi..
afikadan atlantise oradan bir çöl masalına ve leyla ile mecnuna... dize dize yolculuk yaptırdı şiir... aşkların gelgeçliği yaşananların sahteliği ve belki de herşeyin kocaman bir yalandan ibaret oluşu...
çok güzeldi sevgi inan beğeniyle okudum biraz geç kaldım görmek için ama olsun geç olsun güç olmasın
Karar verdim gün içinde kaçırdıklarıma yanmayacağım gelip böcüklüleri okuyacağım.Kurul çok seçici bence ve gereken ihtimamı gösteriyor.Yoksa 4oo şiir arasından kaçıracaktım. Titanik yalnızlığım. Şiirle ve sevgiyle
şiir bir harika,asi ruhun seslenişi gibi ama imitasyon cümlesini yakıştıramadım bitişine.Aşk hiç imitasyon olmadı kanaatimce seçimler yanlış oldu.Aşk ise bir anda gönül kapısında belirdi.Ey aşk sen hoş geldin biliyorum ki keder ve hüzünlerle geldin.Geç de olsa gir gönüllere
Ezginin Günlüğü tarafından 5/26/2009 12:10:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bu şiir güne damgasını vurmazsa zafer vursun çakma aşkları. Nefisti. Zaten ne zaman sayfanda şiir olmayan, içime işlemeyen bir şey gördüm ki ben. Hep aynı haz, yüreğinde çağlayan bir sel mi var senin? Hani azıcık sığınıp bir köşesine bir damla alsam diyorum. Sevgimle...
Afrika ağızlı açlığın ortasında ben bunalmış sevda daralmışsa hükümsüzdür gece günahlarım da…
Her daim kölesiyiz işte, günahlar hükümsüz/ müdür bilinmez ama çakma da olsa, itiş kakış tek geceye de sığsa, aç ağızlarda kaybolsa da bizdeki kısmı ilgilendirir bizi ve tanınan zamana ayağını uydurur.
"Lütfen" derken rüzgarın yönü değişti. Zaten ahlayacak öyle haller var ki yorulmuşken dinlenelim niyetiyle dizelere buyurduk, dolanan haller çözülemedi hala şiir tadıyla.
Güne isyanın sebebiyle midir anlamak güçleşti bugün, son dizesine kadar mevzuya yabancı kaldım. Normalde bir bakışta zincirleri çözerken yumuldum kaldım.( Evet, evet, evet) tüm her şeyi "evet aynen böyle" diye yanıtlamak sarmadı herhalde. Bir de son dize olmasaydı tasavvuruna yetmiyor düşünce.
("zafer çakma aşkları vuracak… ")
Garipsediğim durum üzerinde düşünürken söylenecekler neden böyle karıştı derken aklıma geldi ki "viki şiirleri" hep böyle. İki can taşıyorlar "gebe bir kadın misali". Ne olduğu belli görünenin ama açıklanamayan ve "çöz çözebilirsen" dedirten bir endamı var bunların. Şöyle ki;
"vaktidir şimdi tek gecelik aşkların gelgeçinde tutuksuz yargılıyorum kendimi…"
Bir ayıbın örtünemeyecek ifadesi. Şikayeti midir memnuniyeti midir (genelde memnuniyettir hep saklanan) belli olmuyor. Olmayan bir dille anlatılıyor. İncesi içerde ve aynı şekilde sadece görmekle yetin der gibi. Ama çizgi farklı ve anlaşılması istenen farklı(bana kalsa saklanmamalı, ona, buna, kime ne).
(Üstün devamı)
"susum susuzum sahra’da kum Atlantik’te Titanik kadar yurtsuzum…"
Harflerin çekine çekine kendilerine doğuşlarının bir önceki adımdan tualde görünümleri. Henüz eskiz. Daha bebek. Sonra devamında,
"çok uzadı bu yokluk sıkıştır geceleri al saatleri ileri işte… döllenme vakti…"
usulca , utana sıkıla konuşuyor işte. Öncesini tamamen çürüten bir sergi. Sonrasında şovalyelere sıra sıra dizilmiş. Hiç çekingesi yok. Gayet rahat.
"terletme aşkı fütursuz bir gecede düşme içine mahşeri kalabalık itiş kakış yalnızlık…
kanserli rahim üşüyor sevgim döllenmeden aşk kirlendi elim…
gece ve ben ben ve aşk aşk mı kör bıçak bir vursan kıyılarıma neler olacak…"
En eğlencelisi de işin bu kısmı. Tedirginlik ve pişmanlık dürtüleri aynı anda vazgeçememe gerilimleri. Korkunç!!!
"bitirerek bu oyunu unutarak Leyla’yı Mecnun’u hiç bilmeden huyunu suyunu zafer çakma aşkları vuracak… "
Ve oyun bitti. Oyalana oyalana, gam keder üfleye üfleye yaşlı tebessüme. Yanlış anlamışsam bile kendime göre bu buydu.
Şiir başından sonuna bir bulmaca gibiydi. Titaniğin yürekteki/ yüreklerdeki hali gibi. Çok yutkunası durum olsa da alamıyoruz bazen kendimizi öyle bir şey. Titanik hiç anlam taşımaz benim için ve anlamsız olduğu gibi anlam orda ölümle vuku bulmuştur. Onda tükenmişti, ondandır buraya gelişim. O bir imkansızdı. Aksi iki ucu bağlayıp ortaya bırakmak gibi. Hiç bir şey kalmayacaktı ve sonu adından belli olanlardandı.Hem titaniğe gittim hem kendime hem hali açıklara . Güzel bir gezintiydi şiirle olan halim.
Yüreğimden yüreğine, sevgimle..
**Havin_** tarafından 5/25/2009 5:59:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgi: Bence tehlikeli bir boyut...Aşk temeli bir umuttur... Umut ettiğin gerçekleşirse yaşanılan paylaşınan boyuta geçer...İnsan oğlu ilk zamanlarda sevdiklerini aşklarını daha sonra yaptıkların en sonunda aklına gelenleri anlatır o en son da mesela aşkın tehlikeli boyutunun olmayacağını düşünüyorum...Aslında bu şiiri okurken aklıma şu mısralar geldi belki sizin gibi keskin bıçak imgeler kullanamasakta...
en büyük yanğını sen başlattın yüreğimde istersen itfaiye çağır istersen denizlere at sönmez diyorum sönmez sen ne yaparsan yap....
Bu kadar tehlikeli bir aşk durumu diyorum...beğeni ile haz alarak okuduğum mayın gibi bir şiir..başka şiirde buluşmak üzere...başarılarılısın takdir ederim...sevgi saygı ve selam ile.
Toprağımsın tarafından 5/25/2009 4:14:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.