2
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
1091
Okunma
Ezilince firkatin, kanayan damlaları
Serinledi gönlümün, kavrulan yaylaları
Nemrutların öfkesi, zamana yayılsa da
Çürüyen istikbalim, şimdiden bayılsa da
Çözülecek hicranın, bütün kördüğümleri
Ay’ım yıldız görecek, kopacak düğümleri
Zaman zamanı açıp, mehter meşke duracak
Makamlarımın hepsi, yine cengi kuracak
Uyansın kor talihim, şevkin yandığı anda
Canlansın nur tarihim, can uyandığı anda
Girift bilmecem artık, birer birer çözülsün
Hülyaların üstünde, sık sık nurlar süzülsün
Uyansın Malazgirt’im, uyansın İstanbul’um
Ülkemin üzerinden, kalksın anlamsız zulüm
Vatanımın bağrında, cennet gülleri açsın
Fırtınalarım dinsin, meltemim güneş saçsın
Kubbelerime sinsin, nurun nurdan sesleri
Düşmanların avazları, yıkmasın hevesleri
Yusuf kokusu değsin, canların üzerine
Baharım şaha kalksın, katranların yerine
Ağlama sen bayrağım, şafakları büzdürme
Ben yolumu bulmuşken, yollarımı üzdürme
Yine hep bir ağızdan, söylensin tekbirlerim
Ölsün şu eyvahlarım, bozulsun zehirlerim
Dilim şimdi yaşarken, bir fetih mevsimini
Közlerim artık yakıyor, cetlerin iklimini
Süzülünce firkatin, beni ben yapan hâli
Çözüldü dillerimde, yüreğimin ahvâli
Bezm-i elesti yordu, yavaş yavaş hislerim
Yaklaşınca mihraba, kapanmıştı islerim
Kanayan gözlerimle, bir umut ateşledim
Nur tüten heceleri, kalemle afişledim
Artık sabahlar başka, gecem isyan tütmüyor
Şafakları beklerken, ağımda katran bitmiyor
Üzülmem artık yağsın, yangınların kasidesi
Bir Allah, bir de vatan, yüreğimin gözdesi
4.0
100% (1)