Ahhh gülüm,
Alın yazım benim,
Kara bahtlım,
Gurbetin hasret çiçeği;
Ne desem ne yazsam...
Nereden başlasam,
Nasıl döksem yüreğimdekileri ak tuale...?
Bak yine düştün aklıma,
Her yerim titremede,
Gözlerim ise dopdolu,
Boğazım adeta düğümlendi,
Dilim söyleyemez,
Ellerimse yazamaz haldeler.
Seni düşündükçe,
Seni özledikçe,
Sensizlikle kahroluyorum...
Bak sol yanım acıyor Can,
Yine depreşti tüm acılar,
Yok mu bunun bir çaresi...?
Dayanacak mecalim kalmadı,
Her an bitimlerdeyim.
Yüreğimde med-cezir,
Her esen yelle savrulan,
Rotasını kaybetmiş bir gemi misali,
Bir sana...
Öte yandan bilinmezlere açılmaktayım.
Nerede,hangi limanda
Demir atarım bilinmez,
Yüküm sensizlik,
Yolcum sen,
Hasretim sıcaklığın,
Afakımsa gurbet,
Ne varsa hepsi sana dair...
Olmuyor Can olmuyor...
Bak yürek yorgun düştü,
Saçlarım ağardı,
Bedenimse kof bir ağaca dönüştü,
çünkü senin yokluğunla,
Her şey tatsız,
Haz vermiyor artık yaşamak.
Bu nereye kadar sürer,bilinmez,
İnan bu yaralar asla silinmez,
İstesek te tekrar o güzel günlere dönmek,
Ama ne mümkün!
Kesilmiş cezamız bir kere,
Adı ise;SÜRGÜN!...

Ramazan Korkmaz