25
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
3388
Okunma

Buralara gel bir ara!
şimdi sana özlemeyi anlatsa dil,
dilenir "dillenir" kendine mendil mendil
iyisi mi gel buralara...
İstanbul yeşili sırtına alalı çok oldu
lale mevsimi kırmızı ve ateşli
deniz kucağına bir sarışın almış ki ışık ışık, adı güneş
beyaz gelinler gibi yelkenliler
esiyor kendine gülümseyerek ve kendine eş...
gelsen diyorum bizim il’e
surlarda tarih canlanır, geçmişi yıkar sevinç
şehir bir kargaşa ki sorma birbirine benzer dolu yüz
yine de kimse benzemiyor sana
sen en iyisi...
gelinciğe kesti tarlalar, ağaçlar kollarını sıvadı bahara
bir ara yolun düşsün buralara
Beylerbeyi deniz nazırı, gemiler amiral oldu
geçinip gidiyorlar dalgalarla...
bilsen sokaklar neler satıyor insana
bir sarı sıcak gülümseme de ben aldım vermek için sana
saçlarıma da kelebekli toka!
gelirsin bilirim yollar uzamasa
olmasa bir de şu dünya arbedesi
gelirsin elbet saat geceyi vurunca
hasret diner, yağmurlar susar amma!
beklemek anlatılır değil bilirsin...
şehir kendiyle mutlu
görsen ne neşeli Kasımpaşa
içime içime çalıyor şarkılar bu ara
İstanbul’un yanı başında bir özlem misafiri
oturup söyleşiyor sözle baş başa!
terk edilmiş bir kayık biliyorum
boyası azca dökülmüş olsun yeter sevdaya
Göksu’ya iner nasılsa
göreceksin suda seni yazan bir şiir durmakta...
5.0
100% (5)