26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2244
Okunma

hayat
yarım bir tebessüm gibi dondu
ve üşüdü kelimelerim
dudaklarımın kıvrımında
dudaklarım ki
çoktandır
susları gizli karanfil acısında
...
içimde
ucu yanık mahpushane mektubu bir sevdâ
zarfı her açışımda firar eden o koku
ah o koku yok mu
sinsice
siner
uçuşur satırlarımda
anlarım ki
bir damla tütün esansıdır hasretini çektiğim
sadece bir damla
...
düşümde
cami avlusunda
teammüden terk edildiğini bilen bir çocuk görürüm
ağlar çığlık çığlığa
ve henüz yıkanmamış bir taze ölü musallada
korkunç yalnızlığında
bilirim
o çocuk benim
ve o ölü benim bedenim
duymak isteyip de duyamadığım
ve söylemekten vazgeçtiğim
ertelenmiş cümleler cansız soğuk parmaklarımda
ne sevdiğim
ne sevildiğim
ne sefilliğim
ne avâreliğimin hükmü kalmamış
hiç kimse yok bekleyen başucumda
...
dilimde
Kâbe imameli bir tespihte mahfuz
doksandokuz Esmâ-ül Hüsnâ
uyanmasam bu düşten ne var
yarın
öbür gün
daha sonraki hafta
diyerek beklediğim de beni unutsa
suslarım yaşasa bir tek
dudaklarım gibi karanfil acısında
CEYDA GÖRK
15 nisan 2009