14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1819
Okunma

Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür şair!
Gücünden güç ver bana
Çırpınan ruhum göğsün içinde ezilen
Sokaklar dar geçit
Çıkışlar hep derecik, bu neyin vurgunu
Yüreğimde kımıldayan bir şeyler neyin nesi?
Bunlar hayra alamet değil
Sor! dedi, güldü
Anla ey sair!
Toprağa göç var
Aşkın kahpeliği, ben geberiyorum, makberin kıyısındayım
Cebren ölüm iyice yaklaştı bana
Ömrüm sanırım bu kadar
Bir şey ki öylesine başka göğsümü zorlayan
Kalp atışı, dörtnala giden flaman atını geçti
Bir şey ki öylesine başka bir kalp sancısı
Biraz hançerimsi
Hani nasıl anlatırım bunun anlamını sana?
Dedi ki
Şair sözü arsız ve dostça
Hiçbir şeyden şikâyetçe söz etmeye şansın yok zaten
Sen ki aşkın uşağısın ve tabirsiz biraz
Bir zelzele, seni çakır bir cümle tehdit ediyor
Tas tas hercai döküyor başından aşağı
Aklımın almadığı
Yazık ki aşk muğlâk
Güz sabahı seviyorum’un tekrarsızlığı!
Yazılı hikâyesi, kılıksız sadakati hile karışık
Çit sarmaşığıgillerinin bol günahlısından aşk
Aşk adınla anılıyor andız katranı
Şu öfkesi, kinciliği gönül ağrısı imkânsızlığı
Keşiflerin inandığı
Hey gidi sen de bir sarhoşluksun
Tut ki cümlesi aşk olsun
Ne ud, ne tambur, ne de ney
Artık şaşırtmasın aşkın ziyafeti şakşağı
Bırakınız seni adınla anarsa aşk kendi anlatsın
Tut ki sevinçler ziyade sarhoş edemiyor olsun
Sen say ki
Korkunç bir anaforun öfkesi
Ses perdesini kapat duyacaklar
İtaat et, öyle bir şey ki göresin ki bilesin
Kime dokunsa her lisandan dileği
Nasıl yaşam, sevgiyi örnek almadan
Dinsizi
Yola getirir konuşan salkım salkım sevgi!
İnanmazsan dön der aktar gene bak
Hepsi iyi de peki suçlu kim
Kalem her zamankinden daha bir mavi
Oysa aşk yaşandığı gibi yazılamayan resim
Kalem sükûnunda içinde bir sis
Oturur karşısına sırların biraz mahcup
Biraz da mecbur
Çizemedi hiçbir perlondan kaprisliydi fırçası
Söylemler şimdi sessiz kekemeliğe tutsak
Konuşabilse bir hikâyesi var günahlısından
Zavallı külkedisi yorgunluğunda bir kulcağız
Henüz mevsimi değilken, bir telaş
Bala batan parmağı hıçkırık tadı hercai
İlk yudumda zehirler seni
Aşkın her şeyi aşırı fütursuzca
Aklına esince hayra alamet değil
Çömdüğü yerden yana yakıla ta ki düşlerimize eşeler
Secdeye alnını değdirmez
Mahşer midillisi
Vah vah
Ey mukaddes sevgi ismini daha çok candan andır
Sevgiye göre yoktur aşkın aslı astarı!
Hikmeti mahiyetini taşır
Kabil değil unutulmaz nedir efkârı
Entrikaları bir acayip aşkın lisanı
Sanki kederler ülkesi
Ah ah kendi gelen
Alıp başını çekip gidecekken
Sevgi ahengi, sevdirir kendini
Yaşam yaşını yerinde saydıran
Sevgi musikisinin serinliği
Bitimsiz ritimler
Ne dersiniz şairden çalınsa
Saydam bir gönül kazansa
Rüzgârların o dargeçitlerinde ulaklar zulada
Bir muştuyu getirsin geri
şairin çabuk tükenmeyenlerinden
Geleceğe götürsün diye
Ne o, sen de şair
Telaşı, sevinçli, çok şükür der gibi
Bu kız ki ay ay
Dinle!
Bir ozan eğerle
Üzengisiz saz şairi
Aşk azığına secde ettiği anonim bir türkü
Aşkın anlamını bin bir biçime taşıyacak
Bir yıldız kervanı gibi
Dinle!
Bir tutsak eğerle
Umarsız aşkın gecikmiş seferinden dönüyorken geri
Ren nehri kıyısında
Çaresiz bir biçimde, çıkar yolu olmaksızın
Aşka beş kala düşsün peşine
Ve ya!
Bir amor kölesi, eğerle
Suçüstü yakalamak felaketiydi
Evet, mecbur, nihayet hep aşk üzre bende kal
Birleşir ebetle ezel
Elbette yalan aşk için denmişlerin
Aşkın evidir sevgi
İki yaşamı bir yapacağımız yer
Kimliği unutulmaz fotoğrafta
Mahşerde günahı azaltan, kutsal su gibi şefkati
En güzel adı verebileceğim
O göz kamaştıran sureti
Vay be şair
Böğrümde seslerini işitiyor gibiyim
Dizeleri ipekten göğsün içindeki hangi teldesin
Duyumsuyorum takatimi külçe gibi kılanı
Cevherin sırrını öğrenmek için
Düş âlemine çok yakın bir yerde
Acayip rüzgârında
Mavi dalgaların çırpınışı
Daldım bir lâhza aşkın sularına!
Sevgi huzurun şifası
Çarmıha geriliyor yüreğimde eza cefası
Gerçek sevgi aşkın aslı.
Gözlerinin derinliği
Farkı gecedeki ateşler gibi
Eh, işte böyle
Bu şairin yekpare anlatımı
En güzel sesten en güzel şairi dinlemek
Sür yüreğime kendini sür!
Şair zıvanadan çıkınca
Aşkı sevgiyi kutsamak gibi bir şeydi
Ben bu aşkın içinde düşe kalka yüzerim
Lirik sevgili günleri yarattı
Uyakları saydamlaştırıyorum
Uçyüz atmış beş gün sevgi deminde
Her gün fütursuzca bir fırt çekerim
Biliyorsun
Çok korkunçtur bu şayırin günahı
Bahtiyarlığın vuslattır tek davası
Bir lezzet, tek tek tenden bedenden sıyrık
Zerre zerre hissederiz derimizin üstünde
İki nadim damla ter düştü aşkın teninden
Ter içinde şair heceler saadetinden
Hemi de
Adı duru
Güzel nasıl öyle, sanki berrak atığı
Esrimiş kalbim
Bu sabah üstüne söylenecek söz var mı daha
Nereden geldi kapıma aşkın bedelini ödeyen konuk
Gizli nabızlarla ruhumda şekillendi
Feyizlenir lezzeti, kendine gizlenen
Hem mi de iman kadar gerçek
Beste beste türkü türkü aşk yalımı girdi cana
Bütün eza cefayı atıp içinden, yürü benimle
Savrulan saçlarında
Esen rüzgâr ıslığı yorulsun
Benim gibi benim gibi
Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye
Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?
KAYIP YALDIZ
5.0
100% (1)