14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1385
Okunma

umar dediğin ne
umarsızlığın büyüsüne sebil edilmişken
üstelik hoşnutken sefilliğinden
adam sen de
bırak sarhoş sevdan kendi yıkılsın
sürünsün ayaklarının dibinde
kibir aynalarında
böbürlen keyfinden
o ağlasın
sen görme
yalvarsın duyma
o yazsın
sen okuma
gökyüzünü çatlatsın hiddetinden
...
yırt at mazi denen mürur-u zaman metrûkesini
baş ucunda yanan köhne vuslat kandilini üfle sönüversin
son basımından bu yana bir asır geçti yazdığın kitapların
artık ne kalemdir aşkın
ne de mürekkep işgalindedir ak sayfaların
hasretten
vazgeç
umar dediğin
umarsızlığa adanmış toprakları yeniden sürmek/mi
ki onlar sonsuza dek nadastadır
ve tarassuttadır bizzat
her mevsimi hazana
her sokağı çıkmaza döndüren
bırak
yaralı yürek
uçsun azat kuşu gibi süslü kafesinden
ihtimal yok artık
medet yok düşlerinden
hiç bir şey
hele ki sevda
yaşanmaz bir daha
kaldığı yerden...
CEYDA GÖRK
4 NİSAN 2009