25
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2396
Okunma

nereye baksam sen
sağlam kalan o kadar az yanım var ki bana dair
hangi uzvuma emir versem isyan
nasıl da sık vuruyorsun içime
nasıl da dolaşıyorsun hücrelerimde
aklım an ve an sana emanet
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok...
şimdi avuçlarımda senden arta
biriktirdiklerim katre katre
ve bir kadeh şarabın kıyısına yatmış
bekliyor anlatılmayı
ahhh bu dudaklarım
senden sonra konuşmayı unutmasaydı
yanlış bildiğim dilbilgisi ile
seni anlatmaya çalışıyorum
dağılıyor bencilliğim tüm emir kiplerine
salarken iyi niyetlerimi şeytani tuzaklara
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok…
aldırmadan içimde kol gezen sansarlara
korkmuyorum şirretinden seni sevmenin
bu kentte bir akşamüstü
/her akşamüstü
sana batıyor gün sende doğmak adına
şımarıyor geceler tüm arsızlığıyla
nehre düşen yıldızlarda toplamalıyım seni
sonra bir ateş yakmalıyım kentin meydanına
ne varsa biriktirdiğim
yok yok tüketemediğim
ve topladığım yıldızları da katarak ardına
gıcır gıcır bir keyif çirkin suratımda
gömülsem külüne dumanına
seni paylaşmamak adına
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok…
sevdana soyunmak vardı ya zamanın her anında
seninle durmak uykulara
sıcağına düşmek sevda iklimlerinin
hep çocuk kalmak koynunda…
yokluğunda büyümek düştü payımıza !
söz veriyorum çıkaracağım seni dualarımdan
bu aralar tanrı bana küstü
çekiverdi elini üzerimden
seni senden istesem…
gel desem
gel/me/sen
çıldırasıya özlemine düşsem seni solumak için
sabrıma yatırdım özlemlerini
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok…
istilada yine bu ten
her zerresinde karıncalar gezinir
senli zelzelelerden kalma artçı şokta
idareye kesilir
hep sana çıkar yollar
kaldıramam içimden duraklarını
yaylım ateş sevda vurgunlarını
içimde senli inşirahlarım
sevdam kadar şeffaf sana durduğum anlarım
düşür beni avuçlarına
yıka sevdanın akça sularında
pusuda aklımın kırılgan çığlıkları
puştluğa soyunurken usulca
yalnızlığımın ortasında bir bomba
yalnızlık… senli kıyılarımda
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok…
İçimde yaktığım dağ ateşlerine gel
cennetine düşürme beni
yangın ortalarında sevmedim mi ben seni
çarmıha gerilmişken kimliğim
yasına durmuşken arsızca mutluluğun
silme süpürme bir umursuzluğun
sen…!
ardından çıkarak sobelemedin mi beni
şekilsizliğimde şekillenip
yüreğimdeki yaraları elleyip
parmaklarının sihrine düşürmedin mi
acımasız cümleler düşmeden dudağıma
piç olmadan şiirler
gelsen yangın yerime
sana ait her bildiğimin kehresinde
sus/konuşma
ve dinle seni…
seviyorum ama eskisi gibi değil
eskisinden
eskitemediğimden daha çok...
sevgi kaya