3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2113
Okunma

kandırıkçı zamanlara benziyorsun
sicili bozuk varlığımdan haberli
hayalet yüzlü bir eşkıya vakti
bakmaya doyamadığım bir yanın
gözlerin
bütün gerçeğin söz, gerçek bütün sözlerin
sığınacağım neren kaldı
peşinden koştuğum sevdam
iflah olmazlığım
bütün gerçeğin söz, gerçek bütün sözlerin
yakışıyor sana
bana bıraktığın
yüzümde keşke’ye duyulası bir yalnızlık
ardıl
ömre bedel
’tırtıkla’diyorsun yanımda
’tırtıkla’
kerem ile aslıyı ankarada yaşamak gibi bir şeyde değil
’gösterip gösterip’
çalmadan oynamak
dolu gözlerine ve yüreğine yanıt vermeyen
onursuzunda değilim senin
bir ödevi eksik kalmış bir talebenin
elektriğe suçu bulması gibide değil
yada düzelttikçe silinen bir kurşunkalem yazısı hiç değil
bu yüzden kendimi mühürlüyorum ben
eylemci satırlarıma
unutmadan neden sevenlerin birbirlerine benzediğini
ve düşen yalnızlıklarımla acı’lara
yarası kendinden büyük kar tanelerine
dokunma demek kolay;
’insan gölgesiz yaşayamaz’ deyip anılara
anla
sevdaya dair türkülerin neden yanık olduğunu
kendine saklamak değilki
bir sevdanın taraflığında
paya düşen bir şey değilim duygusu
hiçbir şey geçirmiyor
senden gelen yaraları karşılamayı
hala eskimeyen öykülere gebe
geleceğimiz
tarih eski
o yolun kenarına düşmüşüz
karmaşalarımızı süpürüyor anonslara karışan telsiz sesleri
saçılıp savrulmaktayız
bir gemi nedeniyle denize düşen gölge gibi
kırılmış bir yanıt, öfkenin menzili
ucu söğüt dalından yapılmış okların
adını dilinden düşürmeyen yolcun, bilir
insanın kefene girince
kendi kendine konuk olduğunu
resmi tarih yazmaz tarifsiz -sivil- acılarımızı
hala kendi aşklarımıza müptelayız
özetlenemeyen bir nedenim var ki
insan kaç sevda yaşar yüreğince
-sen artık kül biriktir-
ve sen
sevdasına bir gönül borcu gibi bakan
insanların
neresinden kırıldığını, nasıl içlerine gömüldüklerini
asla bilemeyeceksin...
kenan can yoldaşlar
05-03-2009 bir gece yarısı...
5.0
100% (1)