2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1018
Okunma
Bir mermer sükûtu var, yanık olan yüzlerde
Ağlıyor hep niyazlar, çınlıyordu avazlar
Kimbilir belki doğar, belki doğmaz güneşler
Çaresizliğin suyu, hep akar derinlerde
Susuyordu rüzgarlar, ağırlaştı yağmurlar
Katranları koyusu, yapıştı gecelere
Yine de ağlama tan, sen hep gülümse bana
Bütün kor meltemlerim, dökülsün bir bir hana
Öfkeler yıkıp durma, nefretlerini soğut
Gülşenden nurlar topla, kafesinde bülbül yak
Yağdır hemen önceni, ışık derle zamana
Derdin yağmurlarını, kurut içteki aşkla
Düğüm düğüm olmasın, nakışladığın fikrin
Ters yüz et zamanları, çağırma karaları
Yine de ağlama tan, sen hep gülümse bana
Bütün kor meltemlerim, dökülsün bir bir hana
Yolların çamuruna, çaresizce hiç bakma
Yakıp durma ağıtlar, çoğaltma isyanları
Anka kuşu sıvazla, her gün aşkı tazele
Sükût etme zamana, davet vakti gelirken
Dudağın kıpırdasın, ateş yak nur altında
Yıldızları yakala, yakala hep sımsıkı
Yine de ağlama tan, sen hep gülümse bana
Bütün kor meltemlerim, dökülsün bir bir hana
Dökül öyle dökül ki, menekşeler tutuşsun
Begonya bayram yapsın, sümbüller seni sağsın
Bülbül, kanarya, keklik; hüzzamı döktürmesin
Neylerim inletmesin, akşamın kızılını
Dileklerin göğü yaksın, turnalar aşk tüttürsün
Katranlar uyanmasın, uyandır huzurunu
Yine de ağlama tan, sen hep gülümse bana
Bütün kor meltemlerim, dökülsün bir bir hana