Düşlerime yıldız düştü
Düşünün parlaklığında...
Bilmem mutlu mu olsam
Sıcacık yakıyor ya
Yoksa kızsam mı sana
Lütuf’unla yıllar sonra...


Kan sızılı
Basıncı tavan
Dünden kalma gönülle
Kaç adım gider bilmem
Giden gitmiş adım atsan nafile
Sorgulu telaştayım...


Sen incinen dizeler arasında usta sarhoşluğusun
Kabiliyetsiz olan dilim
Anladıkça eğriyi
Kulağını tutup yalanlarının
Önünde diz çöktürdüm hışımla
Kudretin gitmeye yetti
Git o halde
Yalanla baki sevişken yüreğinle
Biçersin hasadını
İşlediğin yürekte...

Yürek yoruldu düşle..
Ütopik onca düşünce arasında
Enkaz olmuş bedenim
Zihnimde gaipten sesler
Lisanı tırmalıyor,
Ahmaksın diye...

Ellerimde gül kokusu
Yüreğimde lekesi...
Dikeni saltanat şimdi
Acıtıyor ruhumu...

Ve sukut yanlış bir cümle
Tüketildi zamanla...
Kulaktan dolma ezber...


Eee artık aşinalığım var her yanlışa
Her söze...
Kayıtsız değilim artık,
Zamanla heybemde dünya kadar
Misal var...

Kâfi gelir gün karası yanlışlar
Tedirgin suretiyle aldı alacağını
Giz edalı cellâtlar...

Yıktı ezber bozanlar...
Acı kattı şiire
Vurdu yüreğe...