5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1277
Okunma

Bir yelin öfkesi yapışmış yüreğimin sandalına, girdapta dönerken hüzün
Bir denizin delişmen tuzu birikmiş yakama, yedi iklim kayıptadır güzüm
Kaç damla düşse çatıdan nafile, kan bulaşır şiirlerime, yanarken yar özüm
Sahipsiz bir yılkıyım ben, toynaklarımın yaralarına geçmiyor ahh sözüm.
Bir üşümenin boş savaklarından koparırca düşle beni, sular buzdan sıyrılırken
Titreyen içinin kıyılarına vurayım adımlarımı, limanlarımız bekleyişe sarılırken
Gönül sepetinde acıları istifle, dudaklarının ıslak dallarına as şiirlerimi, kanarken
Zaman akşama yansımış yar, usumda yayla türküleri birikti, ıslığım seni ararken.
En ulu sözler dökülse de ağzımdan, harlanır acılarım, sararken gerçeğini kolların
Doyumsuz buluşmaların odasına sürüklerken beni, sarsar gönlümü artçı dalgaların
Her sabah yeniden ilişirsin öfkeli tahtıma, sevdana yönelir birden hırçın ırmaklarım
Susturulamamış sözlerime direnç olurdun, zorlardık aşkın en geçimsiz damarlarını.
Sonuçsuz çabaların gece dökülüşleriyle, aralanmış gözlerimizin yaşlı huzmeleriyle
Tükenirdik düşünüşlerle biz, zaman aşırı sevdaların bekleyişe kesilmiş biletleriyle
Yılgın bir mevsimin yarık tabanlı yolcularıydık, yürürdük dayanıksız yemenilerle
Hicranlı bir yokluktu aşka sarılışımız, titrerdik mevsimlerin zemheri değişimleriyle.
Selahattin Yetgin