0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
6102
Okunma

Dama oynuyor yırtık coğrafyamızın üşengeç terzileri
Işıkları mat köylerde asi bir çoban ıslığı
Bir kurt kemiriyor nicedir gönlümüzün soylu erdemini
Kılcal yüreğimizde korkak gölge ısırığı
Çelişkili gizler sokuluyor nicedir veba gibi öfkemize
Dilimizin canhıraş utkusunda çürümekte gül
Güneşin kollarında hiddet, gün sarılıyor kemendine
Yaprakta irin, çürük bedenlerde incecik tül
Islak kelepçemizin derin oyuklarında devinimsiz yağmurlar
Soyundan koparılmış mihenk taşı ahımız
Zamanı geçiriyor incitilmiş kara delikten hüsranla insanlar
Ruhumuzun geniş ovasına sığmıyor tahtımız
Diz çöktük kör bir baltaya, yalan ırmağında boğsunlar bizi
Bırakın azsın yaramız, devrilsin sabrımız tersine
Sevgisiz sarılışların dirliksiz öpüşleriyle kandırsınlar hepimizi
Dün yaşandı bitti, yarın meçhul bir nefes tenimizde
Kırmak gerek zincirleri, devinimler kök salmadan can evimizde
Bir yudum suda mutluluk, yutkunuş helal lokma
Düşlerimizi bile parselledi yalanlar, karanlığı örtüyorlar üzerimize
Yaşamak onurlu nutuk, yok oluşlar haram eza
Selahattin YETGİN
5.0
100% (2)