11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1819
Okunma

Anne bak yıldız kaydı yine
Kim bilir hangi anne!
Kim bilir hangi çocuk yetim kaldı gecede..
Kızılı şafağın rengi
Saçlarında oynaşan
Güneşi içlendiren tebessümündü anne
Isınmak isterken ellerim
Sözlerine yaslanır
Dalarım ılıklığına
Sol yana düştün anne..
Anne düşümün perisi
Sende kaldı temizliği beyazın
Renklerim gri şimdi…
Anne yüreğimde şubat ağrısı depreşti yine
Kara gözlerin
Sızılarımı arşınlarken,
Sen dolu yılların heybeti
Sensizliğe cinnet anları gibi…
Anne girsene düşüme
Cam kırığı özlemim
Kamçılıyor günümde
Yitirdim anne çocukluğumu
Aynada masum değilim artık…
Tılsımında dağıldı çocuksu hüviyetim..
Sustum anne!
Bentlerimi dağıtan azılı ölüm düştü
En sonra gözlerinin feri
Gülüşlerin sönmüştü…
On adımlık odamda
Kaybolmaz ki izlerin
Anne güneşimi ver,
Yıldızlardan taç yap yine göğsüme
Ve bana çocukluğumun ninnilerini söyle anne
Gün batımı akşamda…
Mırıldan yüreğime…
Ninni serinliğinle…
Siyah bir tren ile sana yetişmekteyim
Ve yine kara dumanlarımla kendime dönmekteyim…
Anne hayat bana yasak koydu
Seninle avunmayayım diye
Sen, yitik bir ışıksın
Ben, güneşe tutunuyorum sana varmak adına…
Anne birazdan ölecek gün
Yarının sensiz yokuşları tırmalayacak yüzümü
Müsaade et anne
Acıkmış duygularım
Resminle doyurayım..
Yolum dipsiz karanlık…
Yollarına varayım…
Anne, anneciğim öpsene beni
Bitiyorum bak! tükenişteyim…