7
Yorum
26
Beğeni
4,8
Puan
144
Okunma

Yalnızlık İçinde
Sabah uyandım, gözlerimde yorgunluk,
Düşlerim, her zamanki gibi,
Kaybolmuş, bir başka dünyanın uzağında...
Bir çay demliyorum kendime,
iki kişilik alışkanlıkla
Masaya iki bardak koyuyorum
Boş olan bardağı sana uzatıyorum
Her yudumda,
biraz daha kayboluyorum
Yalnızlık öyle bir şey işte,
diğer bardağı neden koyduğumu unutuyorum...
Bazen bir sandalye fazla,
bazen çay bardağı boş
Kimse gelmeyecekmiş gibi beklemek,
en çok da bunu öğrendim
Yalnızlığımın bile beni terk ettiği,
o ince çizgideyim,
varla yok arasında...
Bir gölge kadar bile yer kaplamadan
yaşıyorum işte...
Rüzgâr bile uğramıyor artık,
perdeler bile benden sıkılmış
Çırpınıyor saat,
bir ileri, bir geri,
ama hep aynı yerde
Bir sandalye, bir masa,
üzerinde eksik bir cümle
Yazılmamış mektuplar gibi kalıyorum,
ne başı belli, ne sonu
Gözlerimi kapatsam,
dün mü başlar, yarın mı biter bilmiyorum
Ama her sabah,
yabancı bir güneşle uyanıyorum
Işıklar yanıyor dışarıda...
Gülüşler duyuluyor penceremin önünden
Kuşlar var,
bazen ötüyorlar,
bazen susuyorlar
Öttüklerinde
“burada başka biri var” diyorum,
susuyorlarsa
“ben de susayım” diyorum
Eski bir radyoda gurbet türküleri çalıyor,
ben camın ardında, yalnızlığımın içinde
kalıyorum olduğum yerde, kendi halimde...
Bazen de...
bir sandal gibi sürüklenirsin
adı olmayan bir denizde
Hiçbir kıyı adını bilmez
Limanlarda ismin geçmez...
Kendime bile uzak kaldım...
Kendimi alıp bir yerlere sakladım...
Duvarlarla konuşmayı öğrendim
Cevap vermesinler...
Suskunluğun bir dili var mı bilmiyorum
Susarken konuşmayı öğreniyorum...
Ben, duvarlar, bir de yalnızlığım
Biz üçümüz iyi anlaşıyoruz...
İşte öyle... Şiir başlığın da olduğu gibi:
Yalnızlık içinde bir benim...
Yalnızlık içinde büyür bazen insan
Ama çoğu zaman küçülür de kimse bilmez...
Bir bardak çay soğuyor elimde,
bir şiir daha yarım kalıyor masamda
Ve bir isim geliyor aklıma,
söylemeye korkuyorum
Sanki sesim duyulacak söylersem,
yalnızlığımı yalnız bırakacağım, özlersem
5.0
93% (14)
2.0
7% (1)