0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
131
Okunma
Yıllardır aklımın dar sokaklarında
Aynı soruya çarpıp duruyorum:
Bu koca dünyanın içinde
Benim gibi bir zerre,
Seninle nasıl oldu da
Aynı çizgide birleşti,
Aynı acıya, aynı sevdaya değdi?
Her adımı hesap eden bir kudret vardı belli ki;
Kader, susarak yazdı bizi.
Biz ise ses çıkarınca
Anladık neye sürüklendiğimizi.
Bazen düşünüyorum…
Ya sen bambaşka biri çıksaydın?
Kuzeyle Batı gibi,
Yolları var ama kavuşması olmayan…
Artıyla eksi gibi,
Hep zıt, hep ayrı, hep anlaşamayan…
Sözlerin birer kılıç,
Bakışların birer soğuk rüzgâr olsaydı…
O zaman ne derdim bilmiyorum;
Belki de adını ezberlemez,
Yaraya dönüşmene izin vermezdim.
Ama hayat öyle değil işte.
Gülün olduğu yerde diken
Dikenin olduğu yerde kan var.
Sen benim imtihanım oldun;
Ben bile bile girdim o sınava.
Suya atladım,
Boğulma ihtimalini bilerek.
Sevdim…
Sevmenin bazen yakmak,
Bazen yakılmak olduğunu kabul ederek.
Hayat ne tamamen şeker
Ne tamamen zehir…
İkisi bir terazide durur,
Hangisine yüzünü döndüğün
Senin sınavını yazan şeydir.
Ve ben biliyorum,
Kuluna taşıyamayacağı yük verilmez.
Demek ki seni taşımak
Benim kaderime işlenmiş bir emanetti.
Bazen ağır geliyorsun,
Bazen bir nefes gibi kolay…
Ama şunu bil;
Ben bu dünyaya gelirken
Kader defterime gizli bir not düşmüşler:
“Yükü insandır insanın.”
Ve ben o yükle yürürken bile
Seni, imtihanımdan çok
Tamamlanmam gereken yarım saydım.
Senle çakışan her nokta
Bazen bir çarpışma,
Bazen bir kavuşmaydı.
Bazen bana sabrı öğretti,
Bazen sessizliği.
Ama her defasında
Adını kaderime biraz daha kazıdı.
Evet…
Bu yol güllük gülistanlık değil;
Ama ben dikeninden korksaydım
Gülün kokusunu aramazdım.
Sen de benim kanayan yerim oldun,
Şifa bulduğum yer de…
İmtihanımın bana öğrettiği
En güzel dua gibi duruyorsun hayatımda.
Ve ben, her sorunun sonunda
Yine aynı cevaba geliyorum:
Bu dünyanın içinde
Bir hikâye yazılacaksa,
Biz galiba
Allah’ın ince ince hesap ettiği
Aynı kader çizgisinin
İki yarısıydık.
Kadir TURGUT