8
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
228
Okunma

Boğaziçi’nden yeni çıkmış
İri düğmeli
Kuşağı düğümlü palton
Frank Şarabı rengi duvara asılıydı
Tarih sahte bir özneydi
Gün ışıyor
İstanbul mahmur bir hanımeli edasıyla
açtı perdeyi
Duvarda
Solmuş tozlu raf düşleri
Çoğu kendini kapağında yitirmiş eski zaman kitapları
Kitaplar arasında bir
Zerdali dalı
Zayıf
Kırılgan
Sen yoktun içinde
N/e varsa bildiğim
Öyküde
Sokakta
İstanbul’da zor sevimsiz
günce nefesleri
Bir kıyısında çığırtkan
Bostancı-Taksim
Yol haritaları
Bir kıyısında
Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi
Uçsuz bucaksız deniz
Bir kıyısında
Aç kaldırım sakinleri
Ve yağmur yemiş camların ardında
Yitik sensiz bir düş
Ellerinizde tarihsiz gazete
Yazıyor
r
r
r
Uçuk pembe rengi
Elif edasıyla kocaman bir
Nihan değilsin dideden
Kırılgan
Allı puntolarla
Gözleri
Gözlerimin içinde
Sabahlara kadar seni
düşünmek
Yalancı bir tin içinde
sadece suskuya karışıyor
Hepsi
Sakin ve duru bir ölümün
azar azar akıp gitmesidir
Sana
İstanbul’a
Ve bu şehirde ikimize
Güneş’i katletti
El bozmadan yapılı bir hançer
Yaşar Kemal’in
Hain pusuda giden
Öğretmen Güneş’i değildi
Yüzünü senden almış
sarı sıcak ılıman gülüştü
O güneş öğretti
Lehim çiziği ellerinde
imanla aşkın tümcesini
Titrek diş arası ezim ezim
ezilirsin
Yine de bitmez İstanbul’da
sevimsiz günce nefesleri
Bir de
N/eden ile
kırılgan beyaz gönül yarası…
5.0
100% (10)