28
Yorum
59
Beğeni
5,0
Puan
1112
Okunma


Su ve kimya nefes nefese koşuyorlar
Yanıyor bir şehrin kalbi
Bağır bağır bağırıyor şair
Pencereler karanlık
İsten bir kalp çizilmiş duvara
Isınan can ağrısı yükselirmiş göğe
Bir basamakta titriyor gölgem
Hasret’in türküsü
Behçet’in ellerinde eriyor
Çimen ezgisi gözyaşı deresine karışmış
Sen buna
Temmuz de
Ben
Yandık,kül olduk diyeyim
Günlerin ardı
Teşrini zaman evveline denk geliyordu
Sanki bir mobilya ustasının milimetre hesabıyla yapılmış
O balondan yatağa yatırdılar beni
Düşlerimde kan kusan insanları gördüm
Bir de
Anne sızısını
Bir de
Minik elleri ile yürümeye çalışan o güleç yüzlü çocukları
Yetimi kaldı uzunca hayatın umut tutan sineleri
Aramızda duvar vardı sadece
Ve sadece
Direnç saatinde yarını konuşurduk
Yarın güne yenildi
Öldü Hüseyin
Resul oğlu İsmet gitti hoşça kal demeden
Tehir edilmiş öykünün
adını
Takvim yaprağına not düştü şair
Sen buna
Temmuz de
Ben
Öldüler,gül oldular diyeyim
Kırk kez yıkamış beni
Kürdün gelini
Emoş babaannem
Ve kucağında demlemiş
Harput soğunu
O iklimin paydaşı olmaktı yaşamak
Nabzım antik bir saat kulesinin çanı gibi
Kimi zaman sabahlıyorum
Ruhum yenik bir gece kuşu
Akrebin zehrine inat
Sarışın bir voltanın sonunda
Kehribar taş oluyor harfler
Yazıyorum
Karalıyorum
Cıvanın hükmü yeniyor termometreyi
Buzul bir kalıt kalıyor geriye
Sen buna
Temmuz de
Ben
Ayrık,güleç bir cümle diyeyim...
Cemal Mıhçı
Not:Bu şiir Temmuz’da kaybettiklerimiz için yazılmıştır.
Sivas /Madımak’da;yakılan,
arkadaşım
Hasret Gültekin,
Anadolu aydınları ve babamın hatırasına saygıyla…
5.0
100% (19)