8
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
195
Okunma

‘’Sabah uyanırsın karanlıktır
Ezan yağmurda dağılır
Kuş yağar bulutlardan…’’ (A. İlhan)
Göğün retinası yırtıldı, muallim
Gözlerimse aşikâr kör ve duvar olmuş
Dünde yatan yatıra özeniyorum
Yatıya kalan duygularıma ise içerleyip
Bir batında doğsun diye güneş ve ay
Ah, için için söyleniyorum kendime
Sancağıma yapışmışken ruhum
Ellerimden kayıp giden bunca zaman ne ki?
Tutarsızlığımla tutunduğum hayatsa bir martaval mı yoksa?
Yâd ettiğim güzelliklere dokunan varlığımla
Çıktığım basamaklar akla zarar
Varamadığım o izafi rakım
Bir rakam gibi nöbette iken kerrat cetvelinde
Sırıtan bir münazara kendimle ettiğim
Kavganın itibar ettiği ise huzura dönük yüzüyle
Kucaklamak hayatı
Boca ettiğim yaşlarıma zimmetli
Sözcüklerim ve efkârım.
Çat kapı umudun da bakiyesinde asılı
Bir heceden doğarken şiir
Esinlendiğim yürekte saklı tuttuğum
Binlerce yemin.
İhbar ettiğimse yalnızlık değil
Katıksız severken kendime ettiğim zulüm
Belki de müfreze imlerdir aklımı çelen
Dolunayda saklı yüreğimin v/edası
Sarmalında hidayetin
Ah, daha ne çok yolum var, muallim.
İyi bir insan olmak yeter sandım hem
Dünyada saklı son kurşun askerim
Ve asker adımlarında yalnızlığın
Rap rap diye ilerliyor sözcüklerim.
Emir eriyim kalemin
Topla tüfekle konuşlanmadım hem
Sevgi iken tek ırkım
Sancılı bir oluşum olsa da yürek sesim
Ödediğim bedeller illa ki…
Yanlışın neresinden dönsem kar misali
Bir ritim bozukluğu ise aşk
Nasıl ki yaşamak gerek
Huzurundayım Rabbimin
Ümmetim ve gönül zenginliğim, muallim
Üstelik ben de bir zamanlar senin gibiydim.
5.0
100% (9)