8
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
184
Okunma

Kör noktası yalnızlığın en çok da o kayıp tebessüm
Renkler firarda ve korkmaktayım
Öksüz kalmanın ukdesi içimde derin bir sancı
En çok da kaybetme ihtimali annenin varlığını
Kuytularda saklı nicedir ilham perim
Oysaki ihtimamla onu evlat edinmiştim
Bensiz kalsa ne ki ya da ben, onsuz
Tevazu yüklü göğün sahip olduğu tek Yıldız;
Elbette ben olmalıydım ben
Uykusuz gecelerde kalemimi hadım eden
Solgun rengim
Siyahi mahşerim
İnzivaya çekilmediğim kadar kanaat ettiğim
Yerin göğün matemi
Örülü saçlarıma nasıl da değerdi annemin ince eli
Saydam o ufuk:
Ah, nasıl da tutulu nutuk
Zemheride aşk
Beyazda sadakat
Aşkın alası
Yalnızlığın bekası
Kucak açtığım her sözcük
En çok da hayat denen nakarat
Kefilim sevgime
Kefal addedilen ruhuma ve iyi niyetime
Zeval gelmesin de asla merhametime
Zambaklar solgun yürek beklemede
Zinhar yangınım
Ziynetim tektir: ne de olsa
Zanlarla damgalı bir mevtayım
Öncem sonram anda saklı
Yâdımda o teselli
Yangını çıkaran o firari kıvılcımı
Bendim nakşeden
Bendim ben bentleri deviren
Hızması kayıp bir mısra
Hazmedemeyen kâfirlerin gölgesi
Pişekâr kindarların dinmeyen öfkesi
Ve işte lalden ibaret ömür
Kimine göre sonlanan lale devri
Gel gör ki:
İlahi Adalete varlığın teslimiyeti
Kaderin asılı kaldığı o kanca
Kederle eşleşen hazzın rövanşı
Miadı dolan bir milat ki:
Koca cihan sevgi ve merhamet fukarası
Sandım
Kimine göre zandım
Sevdim seveli de kandım
Dervişin nüktesi
Deyişlerin zirvesi
Ve işte konduğum O İlahi Rakım
Kayıp bir ömrün de güncesi
En asil en asisi sevdanın
Kaybetmek olmamalı hazanın bakiyesi
Yaralı muştu
Yanık bir türkü belki de sarmalayan huşu
5.0
100% (10)