6
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
219
Okunma

>🕊
Zaman zaman sızlasa da, bilirim,
O derin kökleri var tenimde,
Her mevsimin bir iz bıraktığı yerde,
Sessiz ve sadık bir mühür gibi.
Aldığın yaraların,
Unutulmayan, kanamayan ama hep orada duran,
İnsan, bir deniz kabuğunu avucunda tutar gibi,
Alışa biliyor.
------
Ne zaman dokunsan o ince çizgiye,
Bir ürperti, bir hatıra geçer de,
Artık yangın değil, yalnızca bir rüzgar eser.
Öğrendim ki, yaranın iyileşmesi değilmiş aslolan,
Onunla beraber nefes almayı öğrenmekmiş.
Sabahın ilk ışığında aynada görmek,
Ve artık şaşırmadan yoluna devam etmekmiş.
------
Kendimden biliyorum ben bu yorgun gerçeği.
Bütün büyük fırtınalar, fırtına dinince,
Bir sızıya döner, sonra yoldaş olur sana.
Ve sen, o yoldaşın adını Dayanıklılık koyarsın.
O yara, artık omzumdaki eski bir gölge değil,
Sırtında taşıdığın bir nişan, bir armağan olur,
Çünkü her derin iz, sızlamasıyla dahi,
Bana hayatta kalmanın reçetesini fısıldar.
------
Düşüp kalktığın her anın ispatı,
Çelikleşen ruhunun tek şahididir,
Anladım ki,
Asıl aldığın her yara bir yıkım değil,
Seni her gün daha güçlü kılan,
Kazanılmış bir zaferindir.
Ve o sızı, o alışılmış hüzün,
Göğsünde taşıdığın, asla kaybolmayacak,
En soylu, en kişisel madalyandır.
------
O ince çizgilerde yazılıdır bütün geçmiş,
Tıpkı eski bir atlasın kıvrımları gibi;
Hangi denizde boğulup, hangi kıyıya vurduğunu,
Hangi kayalıktan dönüp, hangi limanda durduğunu.
Her bir iz, sessiz bir bilgelik kütüphanesidir,
Sana nerede tökezlediğini gösteren,
Ama asıl, tekrar nasıl ayağa kalktığını anlatan.
Geçen her yıl, o mührü daha da derinleştirir,
Ve sen, ona her baktığında,
Kendi destanını okursun, kimseye muhtaç olmadan.
Çünkü en gerçek hikayeler,
Yazılmaz, yaşanır ve tende iz bırakır.
------
Hatırla, o anki yangını, o deli kasırgayı,
Şimdi geriye sadece külleri kaldı;
Ne yakar, ne kavurur, sadece iz bırakır.
Ve kül, en nihayetinde, toprağın huzurudur.
Artık korkmazsın gölgeden, karanlık senden çekinir,
Çünkü sen, en karanlık geceden sağ çıkmayı bilensin.
Her nefeste aldığın o hafif sızı,
Sana, canlı olduğunu, hala burada olduğunu haykırır.
Bir tebessümle bakarsın artık geride kalanlara,
Zira en keskin acılar bile,
Vazgeçmeyişinin sessiz yeminine dönüşmüştür.
—----
Bu yara, bir uyarıcıdır; seni yavaşlatan,
Acele etme, düşersin diyen kadim bir dost.
Onunla kurduğun o kırılgan denge,
Seni kılıçtan keskin, sudan yumuşak yapar.
Ne kibir taşır ne de pişmanlık,
Sadece sade bir kabul: "Ben, bunlardan ibaretim."
Dünü, bugüne taşıyan görünmez bir köprüdür o,
Ve yarın için attığın her adımın,
Sağlam zeminidir.
---*---
Dayanıklılık, işte bu sızının adıdır,
Onunla beraber yaşamak,
Hayatın en büyük sanatıdır.
Ve sen, göğsünde taşıdığın o soylu madalyayla,
Yürürsün dünyaya karşı,
Mağlup olmuş bir savaşçı gibi değil,
Kazanmayı öğrenmiş bir bilge gibi.
Cemre Yaman
5.0
100% (10)