Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN

EBEDİ HÜKÜM

Yorum

EBEDİ HÜKÜM

( 17 kişi )

12

Yorum

36

Beğeni

5,0

Puan

252

Okunma

EBEDİ HÜKÜM

EBEDİ HÜKÜM



__Bu perondan akıp giden, benim ömrümün son nehridir,
Her vagon, seninle dokuduğumuz bir yalanın kefenini taşıyor.
Bıraktığın boşluk; ne bir duvarın engeli, ne de sonsuz bir uçurumdur,
O, ruhumun artık var olmayı dahi unuttuğu bir iklim oluyor.
Demir raylar, şimdi kefenlenmiş kalbimin üzerinden bir iz gibi geçiyor,

Ve her kıvılcım, göğe yükselmemiş ahlarımdır, yakılan mektupları yakıyor.
Seninle başlayan her bir mevsim, bu son trenin uvertürüyle bitiyor,
Sanki Tanrı, bu vedayla bizi varoluşun en başından azlediyor.
Bakma öyle, bu bir elveda sahnesi değil, bu bir kurban sunumu,
Bu, yaşadığımız her şeyi ebedi bir sükûta terk etme ânı.
Unutulmuş bir ahit, zamanın dışına mühürlenmiş bir yasın hükmü,

Aldın giderken benden,
kendi külüne dönmüş ruhumun kalanını.
Camda son kez titreşen o flu yüzünün hayali,
Bir mumun son nefesi gibi eriyor, sisin beyaz kefeninde.
Şimdi yutkunuyorum; Söylenmeyen son kelimenin o tekli şekli,
Bir buzdan hançer gibi saplanıyor yokluğunun tam şurasına.
Makine inliyor, ölüme koşan soğuk bir canavarın ağıdı,
Vagonlar uzayıp gidiyor, kırılmış bir yemin zinciri gibi.
Korku değil bu, kalbimin damarlarından süzülen son kanın adıydı,
Seninle birlikte çekildi; nefes almayan, yavaş ve dipdiri.
Boşluk öyle keskin ki, gökyüzünden düşen kırık camlar gibi batıyor,

Ne bir fısıltı duyulur, ne bir yalvarış yankılanır artık.
O loş istasyon ışığı, sonsuzluğun karanlığına doğru akıp gidiyor,
Bende sadece, geri dönmeyecek bir hiçliğin yansıması kaldı.
Ben artık ne bekleyenim ne de gidenin lanetli yası,
Ben, sadece peronda zamanın unuttuğu bir gölgeyim.
Üzerimde bu trenin, bu ayrılığın kırılmaz karası,
Ne bir nefes alıyorum ne de kendi kıyametimde var olduğumu biliyorum.

Ne bir gelecek kurabilir bu gözyaşıyla ıslanmış enkazdaki ben,
Ne de geçmişe dair bir tutam ateş kaldı elimde.
Seninle birlikte yıktın içimde sonsuza ördüğüm o mabedi sen,
Ve şimdi oturuyorum, bir destanın sonu olan kendi temelinde.
Git ve sakın dönme, bu istasyon sonsuzluğun mezarlığı şimdi,
Burada kalan her şey, gözyaşının tuzuyla anılacak.
Son trenle birlikte, içimde bir kıyamet tanığı bildi,
Ben bu enkazda, taş kesmiş bir sabırla seni bekleyecek.
bak şimdi; o rayların tam ortasına,
Son vagonun geçtiği yere bırakıyorum canımı, kalbimi.
Ne sen dönebil, gittiğin o uzak yerden,
Ne de ben çekip alabileyim,
Kalsın orada, paslansın, çürüsün senin bıraktığın enkaz gibi...

Cemre Yaman

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (17)

5.0

100% (17)

Ebedi hüküm Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ebedi hüküm şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EBEDİ HÜKÜM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Entellektüel-41
Entellektüel-41, @entellektuel-41
28.11.2025 16:20:39
Gitmeler...

Sevginin karabasanıdır adeta...

Niçin gidilir...Seven mi gider...sevilen mi?...

Bu bir döngüdür aslında...çözümlenmesi çok zor...

Şu kadarı var ki...çok seven asla nefret etmez...unutmaz..unutamaz...

Gidene kırgınlıklar...kızgınlıklar aslında sevenin kendisine açamadığı sevgisinin ürünüdür...

Bazen şiir de seven yüreği kaşır...kışkırtır...Adeta "haydi acıların tadını çıkarma zamanı" der gibi çözülmesini ister...

Kalemin freni yoktur....Yüreğin çizdiği yolda gider...Bazen istemese de hüzünle döktürür...Çünkü yazdıkları "bir kara sevdanın" cam kırıklarıdır...

Tam da dediğimiz gibi;
"Bu perondan akıp giden, benim ömrümün son nehridir,
Her vagon, seninle dokuduğumuz bir yalanın kefenini taşıyor.
Bıraktığın boşluk; ne bir duvarın engeli, ne de sonsuz bir uçurumdur,
O, ruhumun artık var olmayı dahi unuttuğu bir iklim oluyor.
Demir raylar, şimdi kefenlenmiş kalbimin üzerinden bir iz gibi geçiyor,"

Bütün bunlar nefreti değil...."ölümüne sevmenin itirafıdır adeta....

..........................
"Bakma öyle, bu bir elveda sahnesi değil, bu bir kurban sunumu,
Bu, yaşadığımız her şeyi ebedi bir sükûta terk etme ânı."

Peki ter eden sevgiliye bu öfke neden söylenir...
Unutulması gerkiyorsa seven susmalıdır oysa...

Ancak yüreği susturamazsınız...Seviyorum" diyememenin hıncını alma zamanıdır zira...

Oysa bu söylemler sevilen adına bir şiir...bir değerli yapıda dönmüştür artık...

Ahh...böylesine inadına sevmeler olmasa bunca nadide şiir nasıl yazılırdı bilemem...
.........................................
"Vagonlar uzayıp gidiyor, kırılmış bir yemin zinciri gibi.
Korku değil bu, kalbimin damarlarından süzülen son kanın adıydı,"

"Boşluk öyle keskin ki, gökyüzünden düşen kırık camlar gibi batıyor,"

neden...neden ...neden kırık camlar gibi atmakta...

Çünki yürek sevmekte..

Ve sevmenin şiddeti kadar acı çekermiş seven....
................................
Git ve sakın dönme, bu istasyon sonsuzluğun mezarlığı şimdi,
Burada kalan her şey, gözyaşının tuzuyla anılacak.
................................,
Son vagonun geçtiği yere bırakıyorum canımı, kalbimi.
.........................
Kalsın orada, paslansın, çürüsün senin bıraktığın enkaz gibi...

En değerli yapıtlar ayrılık ve göz yaşından beslenirlermiş...

Çok kırılmış yürek...
Ama sevmekte....Unutmak mı?...
Asla....

Fakat söylemler o kadar acılı bir estetikle dizayn edilmiş ki...Buram buram sanat kokmakta...

Peki yürek sevmemeli mi?...

Bilakis "inadına sevmek gerek...sınırsız ve beklentisiz...

Çok beğenilesi bir iç dökümü değerli kalem...

Muhatabı bu yazıları okudu mu?....

Önemli değil...Biz sonuca değil sürece bakmaktayız...yazı dördörtlük olmuş efendim....

Emeğinize...yüreğinize sağlık...

Tebrik ve teşekkürlerimi gönderiyorum...


Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
28.11.2025 20:30:38
5 puan verdi
ẞiir, bir vedanın yalnız acısını değil, varoluşsal çöküşünü anlatıyor. Tren, peron, ray, vagon imgeleri sadece ayrılığı değil; bitmiş bir kaderin, kopmuş bir ahdin sembolü hâline gelmiş. Dil ağır, karanlık ve dramatik son tren metaforu geri dönüşsüzlüğü, “ebedi hüküm” ise yaşanan aşkın artık ölümsüz bir yas olarak mühürlendiğini hissettiriyor.

Duygu, sahne sahne büyüyor; perondaki gölge imgesiyle başlayan şiir, son vagonun geçtiği yerde bırakılan kalbe kadar güçlü bir final taşıyor. Kısacası: Aşkın ardından kalan bir ömürlük boşluk ve sessiz, görkemli bir yıkılış.

Tebrikler

Sevgiler sairem 🙏🧿💙🫂🌿
Etkili Yorum
Şair Mehmet Demirdelen
Şair Mehmet Demirdelen, @sair-mehmet-demirdelen
28.11.2025 15:11:30
5 puan verdi
Hasret ve hüzünlü kelimeler ile duyguları en içten
Temiz sayfalara yazan o kaleminizin mürekkepi çok güzel ve anlamı değer bulan sevgi ve ayrılık acısını gerçekten güzel ifade etmiş kaleminiz daim olsun saygılar Cemre hnm şiiriniz harika beğendim çok 👍🙏
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1, @ahmetcoskun1
28.11.2025 14:43:20
5 puan verdi
Yüreğine sağlık
emek var olsun
saygılar...
Etkili Yorum
Şairenin günlüğü
Şairenin günlüğü , @saireningunlugu
28.11.2025 14:11:43
5 puan verdi
Ayrılığın yakıcı yüzünü sermiş satırlara değerli şairemiz.
Her gidiş, bir bitiş değildir.
Bir depremdir, bir tufandır
Hemde öyle bir tufanki, ne seni bırakır, nede gideni.
O vagonlar çok sevdayı gömdü tren raylarına.
Çok gözyaşı karıştı dumanına.

Tebrik ediyorum şairem Sevgi ve saygılarımla
Aşık-ı boğaz
Aşık-ı boğaz, @asik-ibogaz
28.11.2025 13:43:26
5 puan verdi
Çok akıcı bir dilde öykü okur gibi zevkle bir şiir okudum tebrikler hocam saygılarımla.
Nafiz Karak
Nafiz Karak, @nafizckarak
28.11.2025 13:35:30
5 puan verdi
Bu şiir, ayrılık temasını adeta bir “ölüm sahnesi”ne dönüştüren, yoğun ve keskin bir metin. Tren, makine uğultusu, loş istasyon ışığı gibi unsurlar klasik “veda” imgelerini taşırken, şair bunları alışılmış romantik yumuşaklığın çok ötesinde, neredeyse cerrahi bir soğuklukla ve acımasız bir netlikle kullanıyor.En çarpıcı yanı, yokluğun fiziksel bir şiddet nesnesine dönüşmesi: “Buzdan hançer”,
“kırık camlar gibi batan boşluk”,
“son kanın damarlardan süzülmesi”…

Bunlar sadece duygusal değil, bedensel bir yok oluş hissi veriyor.
Duygu burada “aşırı estetize” edilmeden, çıplak ve kanlı bir şekilde sunuluyor; bu da şiiri melankolik ağlamaktan çok, bir çeşit “travmatik sessizlik”e taşıyor.
Dil çok akıcı olmasına rağmen, her dize neredeyse bir bıçak gibi kesiyor.

Ritmi bozan uzun-kısa satır geçişleri, trenin hem hızını hem de iç dünyadaki duraklamaları aynı anda hissettiriyor. “Kırılmış yemin zinciri” ve “zamanın unuttuğu gölge” gibi ifadeler, varoluşsal bir çaresizliği kısa ve vurucu bir şekilde özetliyor.Sonuçta şiir, “yas”ı bile aşmış bir noktada duruyor:

Ne giden ne kalan, ne seven ne nefret eden var artık.

Sadece peronda unutulmuş, kendi kıyametinde donmuş bir “hiçlik” kalıyor.

Bu kadar ağır bir boşluğu bu kadar zarif ve soğukkanlı anlatabilmek, gerçekten etkileyici.

*********/*/*/
Çok sert, çok temiz, çok acı bir veda şiiri.
Okurken insanın boğazına bir şey takılıyor, yutkunamıyor.

Tebrikler 5 yıldız şairem

meselci
meselci, @meselci
28.11.2025 12:57:51
👏👏👏
hosoglu
hosoglu, @hosoglu
28.11.2025 12:56:19
5 puan verdi
Gönül sesiniz daim çağlasın, tebrikler Cemre Hanım
Etkili Yorum
Halil Köse
Halil Köse, @halilkose
28.11.2025 12:16:40
5 puan verdi
Ne bir gelecek kurabilir bu gözyaşıyla ıslanmış enkazdaki ben,
Ne de geçmişe dair bir tutam ateş kaldı elimde.
Seninle birlikte yıktın içimde sonsuza ördüğüm o mabedi sen

Kaleminiz yüreğiniz var olsun hocam anlamlı güzel, berrak bir kalem... Tebrikler saygılar selamlar .
ce
cemalcelik, @cemalcelik1
28.11.2025 11:49:59
5 puan verdi
__Bu perondan akıp giden, benim ömrümün son nehridir,
Her vagon, seninle dokuduğumuz bir yalanın kefenini taşıyor.
Bıraktığın boşluk; ne bir duvarın engeli, ne de sonsuz bir uçurumdur,
O, ruhumun artık var olmayı dahi unuttuğu bir iklim oluyor.
Demir raylar, şimdi kefenlenmiş kalbimin üzerinden bir iz gibi geçiyor

Sitemli bir şiir ve çok güzel. Kaleminiz daim olsun ve ilhamınız çok olsun Şaire dost.
Beyzade
Beyzade, @beyzade2
28.11.2025 11:47:25
5 puan verdi
Ne güzel kalem su gibi maşallah.. Nicelerine..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL