2
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
100
Okunma

yetim sözler duruyor hala içimde,
bir kıyıya vurmuş,
küçük, kırık dalgalar gibi.
doğmamış heceler var hala,
adresi unutulmuş mektuplar,
yollara bile çıkmaya üşenen mektuplar.
kim bilir,
kim kalır kim gider…
zamanın omzu oldukça dar,
herkese yer yok
bu sessizlikte.
hayat,
bazen kapı aralığından geçen bir rüzgar,
bazen kimseye dokunmadan yürüyen bir yolcu.
arkasında ne ayak izi bırakır,
nede bir hatıra.
bir fısıltı dolaşıyor hala içimde,
insan neden en çok kendini unutur.
belki de bu yüzden
göğe bakmaktan yoruluyoruz,
yeryüzünü ağır buluyoruz.
irade kırılınca
kağıt bile dayanak olur.
harfler birbirine yaslanır,
kelimeler üşür.
birikir o gönderilmeyen mektuplar,
sanki her biri,
el değmemiş bir yarın taşır içinde.
okur gibi yapınca
ürperiyor dudaklar
çünkü hiçbir ses
gerçek değil artık.
karanlık kendi sesini yutuyor,
gözler birden boşalıyor
uzun, geniş bir sessizliğe.
ve zaman…
evet zaman çok kısa.
birkaç nefeslik belki.
duvarlara çarpıp duran
o söylenmemiş sözler
yine de pes etmiyorlar,
unutma beni…
der gibi,
usulca, ısrarla.
ben de tutunuyorum.
bir dua kırıntısına,
yarım bir heceye,
kimseye okutulmamış bir cümleye.
çünkü biliyorum,
sonunda yetim kalan
kelimeler değil,
biziz.
*
Mehmet Demir
171123