10
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
130
Okunma

İzleri kalıyor dünlerin duygular karmakarışık
Güne yankılanıyor özneleri çocukluğun, gençliğin
Bizden hep bir şeyler bekliyor üst üste birikirken
Bir de saplanıp kalmasa şu hisler hazan mevsimine
Bir bahar coşkusu duruyor biliyorum ta derinlerde.
Savrulup giderken yapraklarıyla sonbahar
Kasıntılarından dem dem demlenir efkarla çaylar
Ve bakmışsın ki güneş yeniden doğmaktadır ufuktan
Gidenleri olmuştur acı ve sessizce yitirimlerde
Bir boşluk ki bu dolamaz da ne günde ne de gecede.
Sevdiklerimizle hep birlikteyizdir aslında, yok boşluk
Bir değememek var, duyamamak, görememek de öyle
Her serzenişe rağmen yine de çıkmazlar akıldan
Bir ortaklaşa bakışta doğarlar gönle, şafakla ufuktan.
Ölmek dediğin yürekten silinmektir. Eşya mıyız?
Ağırlığın, hacmin, kazanımların, makamların mı esiriyiz
Eğer bunlardan köklenseydi sönüverirdi anılar
Oysa daha dünkü gibi değiller mi o gidenlerimiz
Ne zaman hatırlasak buradalar, içimizde yaşarlar.
Var ile yok arası olmak mı bu durum, farklı mı?
Bir iz mevzuunda mı yoksa gerçeklik, orda saklı mı
El gider, gider ayak, esamasi de kalmaz eşyanın
Bir söz kalır özden de yükselerek çıkar dillerden
Ve anlarız ki onlarla şekil almakmış hayat denilen.
Kimler unutabilir ki sımsıcak tutan elleri
Unutulur mu hiç göz göze gelmişken edilen sözleri
Gelir gece, tüm kasavetiyle de çöker üzerimize
Yine de saklarız bir ağacın yeniden uyanışındaki sabırla
Yitenlere rağmen doğar buruk şafaklar ilkbaharda.
Asla unutamam dediklerimiz olmak değil mi bilmece
Bizdeki izleri öylesine derince kazımış, esiyor
Ve dinlerken şarkıları hayal meyal o günler demleniyor
Birkaç satır ortak duygusunda şu hayat dediğin
Yürünüyor giderek geleceğe, buruk hislerle o yitenlerle…
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (16)