1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
38
Okunma

Kalabalık bir şehirde, sessizce yürürüz,
Her yüz bir maske, her bakışta bir pus.
Sırtlar dönük, gönüller kilitli kutu,
Sanki her seste gizli bir korku, bir hiddet.
Oysa aynı gök altında, aynı nefesi alırız,
Aynı acıdan yaralanır, aynı sevinci ararız.
Ama bir duvar ördük, tuğlası yargı, harcı telaş,
Arası açıldı iki canın, oldu bomboş bir savaş.
Birbirinden kaçar oldu insanlar,
Kendi yalnızlığına sığınır oldu anlar.
Komşunun kapısını çalmaya çekinir el,
Oysa bir sıcak çay, bir hâl hatır yeterdi, bil.
Dijital bir bağ ördük, elimizde cam ekran,
Sanalda yoldaş çok, gerçekte kimsesiz her an.
Beğeniler topladık, sahte bir alkış tufanı,
Yüreğin sesi duyulmaz oldu, bastırdı dünya gürültüsü.
Nerede o birliktelik ruhu, nerede eski tat?
Nerede omuz omuza verilen kutsal bir vaat?
Şimdi her köşe başında bir kendi köşesine çekilmiş,
Unutuldu insanlık dersi, sevgiye ferman kesilmiş.
Gel, yeniden bakışalım göz göze, korkmadan,
Bir el uzat, çözelim düğümü hiç durmadan.
Çünkü bu yalnızlık, bu soğuk ve hüzünlü duvar,
En sonunda hepimizi yutacak koca bir keder olur.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (2)