8
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
142
Okunma

bıraktım bu dünyayı isteyenlere
benden geriye kalan her şeyle
biraz suskunluk
biraz öfke
biraz da seni bırakıyorum bu dünyaya
öylece gidiyorum
dilimde duam yarım kaldı dudaklarımda
hepsi birkaç kelime
birkaç nefesti hepsi
omuzlarımda ağırlaştı dünyanın yükü
bense hafifledim
öylece gidiyorum
bir sokak uzanıyor önümde
her taşı ayak izlerimle dolu
her köşesinde bir hatıram var
her duvarında bir suskunluk
bir evin penceresinde ışık yanıyor hala
boş bir sandalye bana bakıyor öyle
kapıyı çekmiyorum
kendiliğinden kapanıyor ardımdan
ben gidiyorum
toprak artık soğuk değil
bilirim
bir annenin eli gibi yumuşak olduğunu
düşüyorum yavaşça
hiç korkmuyorum
buralar karanlık değil
sanki ışığın uyuduğu yer burası
birden kalbim karışıyor o toprağa
bir tohum gibi çatlıyor içimdeki ben
başka bir gökyüzünde filizlenmek için
ben gidiyorum
nefes almıyorum artık
ama rüzgar içimden esip geçiyor
ellerim yok
ama her şeye dokunuyorum
azrail uzaktan başını eğiyor
gözlerinde bir hüzün değil
bir merhamet var
mikail sanki bütün bulutları çekiyor önümden
israfil ise hala bekliyor
ben susuyorum
çünkü bu sessizlik bir çaresizlikti
ona en yakın yere doğru yönüm
öldüğüm için gidiyorum
içimdeki ışık gittikçe büyüyor
gözlerim kapanmıyor artık
her şeyin gerçeğini görüyorum
ne bir zaferdi bu
ne de bir kaybediş
sadece bir dönüş gibi düşün
aslıma rücu ediyorum
bir filmin başa sarılması gibi
bir yıldızın yeniden kayması gibi
bir dilek dilemek gibi bir şeydi o an
bir isimden geri kalanlar gibi
öylece gidiyorum
ve her gidiş
bir varışın sessiz adıydı
*
Mehmet Demir
91123