4
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
192
Okunma

Aşkın Sesi:
Cemre, bu ayrılık neden kalbime bir kış gibi çöktü?
Hangi rüzgar söndürdü o ilk aşkın parlak ateşini?
Her gecede seni beklemek, bir mumun son yorgun çabası mı?
Yoksa sen, ruhumun en derinindeki ilk sıcacık cemre misin hala?
Cemre:
Sesin, içime düşen baharın ilk damlası.
Ben sendeki o beklenen uyanışım, donmuş toprağın umudu.
Sönmek değil bu mesafe, seni daha büyük bir aşkla yeniden yakmak.
Benim baharım sensin,
ben senin dokunuşunla
eriyen buz damlası.
Aşkın Sesi:
Peki ya o sözler? Ellerimdeki o titreme, sadece bir yanılsama mıydı?
Zaman bizden aldı mı o ateşi, geriye sadece kül mü kaldı?
Beni geri çağırmazsan,
Bu bitmeyen arayışın sonu neresi?
Cemre:
Kül, yeniden doğuşun en güçlü başlangıcıdır, inan bana.
Her bakışın, her hatıran, sana doğru attığım sarsılmaz bir adımdır.
Gülüşün benim yuvam, kavuşmamız en büyük mucize.
Aramızda ne kış ne de duvar var; ben sana her an düşen cemreyim.
Aşkın Sesi:
Bu kadar zaman sonra, biriken anılar bir yük müdür Cemre?
Geçmişin gölgesi, yeniden başlayacak yolu kapatır mı?
Yoksa o eski resim, kalbimin duvarında asılı duran,
Hiç kırılmayacak bir aynanın son yansıması mı?
Cemre:
Anılar yük değil, geleceğe kurulan en sağlam köprüdür.
Unutulmayan her an, ruhumuzu birbirine daha sıkı örer.
O eski resim, ne ayna ne de gölge; o, ebedi bir mühürdür.
Sen varsan, her başlangıç
o ilk cemrenin düştüğü yerdir.
Aşkın Sesi:
Öyleyse, bu son perdeyi kaldır; adınla başlasın yeniden hayat.
Cemre:
Gelmek ne kelime? Biz ayrılmadık ki hiç.
Biz, başlangıçtan öte,
Tek bir nefeste atan ebediyiz.
Şiir Cemre Yaman
5.0
100% (5)