4
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
228
Okunma
Denizinden doğup göğe bakmak,
Dönüp geçmişi tartmak; ne ağır.
Yıkılacak çok duvar var geride,
Eski olmanın rahatlığı...
Kadim bir dilde yara tazelemek,
Yeni bir baharı beklemek,
Usulca.
Yorgun ruhun, hasret keskin,
Kendi kendini sınıyor, uçurumdan savrulan divaneler.
Üstümüze çöken ağırlıklar,
Açık pencere pervazlarını
Yol eden rüzgâra sorgusuz teslimiyet,
Hakikatten doğan bir kabulleniş gibi.
Kalplerden mühürler sökülüyor,
Hayrın ve şerrin
Sebebine şükredilen.
Hiçten hiçliğe giden bitimsiz yol.
Aşk, gizli saklı içine işlenen.
Eşikten içeri sesi geliyor adımlarının,
Bir ömür nasihatiyle kulağı sağır eden dünlerin yokuşları.
Saygının çatlamaz duvarlarında
Kendini dokuyorsun, incelip iğne deliğinden geçerek.
Güneşin yeniden doğuşu her sabah, biliyorsun
acı çeksen de umut hep var.
Vaha Sahra