0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
70
Okunma

Gönül meclisinde bir ok ki, cana işler, pek özel,
O derin çukurunda saklıdır, binlerce sır, ezel,
Baktıkça mest olur can, ne hoştur ki her bir zelzel,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki bir tuzaktır ki, avlar her an bu gönlü,
O derin çukurlara düşürür, unutturur her yolu,
Bu aşkın nişanıyla, kalmaz ki hüzün, kalmaz çulu,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O al yanakların üstünde, ne hoştur o küçük yer,
Gülünce can alır da, yüzüne nuru yayar, içer,
Yusuf’un zindanısın sen, ne hoştur bu güzel keder,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Gözlerin oku dursa da, o tîr-i naz dindirir koru,
Aşkın hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o gamze olmasın elde,
Dertli gönüllerin muradı, o tatlı yaz yelinde,
Yârden gelen her gülüş, ne hoştur ki bu dilde,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Zehri bal eyler o, aşkın kudreti ile canan,
O bir damla çukurda saklı, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın nişanı sensin, dermanımsın,
Bu aşkın hançeriyle yanan, benim de canımsın,
O tatlı dudaklarından bir buse, son limanımsın,
Gamzen gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL