0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma
Tan yeri kızıldır, dua eder dağlar
Bir yürek çarpar Oğuz’un otağında.
Alparslan kefeninde secdeye varır,
Yüreği kılıç, niyeti Allah yolunda börüler.
Selçuk’un çadırında sancak rüzgârı,
Danişment’in duası, zırhı, arıdârıdır.
Yesevî nefesiyle yoğrulmuş bu soy,
Her dem Hakk’a adanmış bir diyardır.
Edebâli’nin nasihatinde yücelen söz,
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” der.
Ertuğrul’un duası, Osman’a emanet,
Her zerresinde iman, her adımda seher.
Şeyh Edebâli der: “Ey oğul, unutma,
Adaletle hükmet, zulme yol olma.”
Ve devlet doğar bir ninenin duasında,
Bir yetimin göz yaşında yeşerir tohumlar.
Fatih yürür, tekbirle taşlar bile dirilir,
Zulme kalkan el, Hakk’la devrilir.
Bir çağ kapanır, diğer çağ açılır,
Sancağın gölgesinde cihan serinler.
Kanuni adaletin tahtında yücelir,
Mühür “Ya Adl”dir, ferman “Ya Hak”tır.
Bir elinde kılıç, diğerinde Kur’an,
Cihana hükmeden o nurlu akl-ı selimdir.
Gök Sultan Abdülhamit, yalnız kartal,
Kalbi ümmetle çarpar, gözyaşı vatan.
Haritada değil, kalpte çizdi sınırı,
Mazlumun duasıydı onun destanı.
Menderes’in duası darağacında yankı,
Özal bir nefesle diriltti bu halkı.
Her düşüşte yeniden doğar Türk milleti,
Zira küllerinde iman var, ateşi bâki.
Cumhuriyet bir hilalin doğan seheridir,
Yüzyıllar ötesinden gelen zaferidir.
Aziz Devlet, bir sancağın değil yalnız
Bir ümmetin duasıdır, Allah’ın takdiridir.
Şimdi göklerde yine hilal parlar,
Her ezanla dirilir, her çocukla başlar.
Tarih bir nefestir, ecdadın yeminidir,
Kadim Devlet ölmez, çünkü iman diridir.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(29 Ekim 2025)