0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
68
Okunma
Hikaye gibisin ey hayat,
okunması kolay,
ama her satırında gizli bir yangın var.
Kimi zaman bir çocuğun gözyaşında başlıyorsun,
kimi zaman bir annenin duasında.
Sayfaların yumuşak görünür,
ama tutan bilir;
kelimelerin keskindir, parmakları kanatır.
Bir roman kahramanı gibi yürürüz içinden,
kimi zaman güçlü, kimi zaman eksik…
Bazı bölümler eksilir bizden,
bazılarını hiç yazmamış gibi yaparız.
Oysa her suskunluk, her kırık cümle
senin kaleminden dökülen bir ağıttır.
Ey hayat,
seninle anlaşmak zor,
ama sensiz anlam bulmak da imkânsız.
Bir yandan sevdalar verirsin
kalbi titreten, gözleri güldüren;
öte yandan alırsın bir nefeste,
emekleri, umutları, “keşke”leri.
Bazen bir kahkahanın arkasına gizlersin yıkımı,
bazen bir vedanın içine sığdırırsın ömrü.
Ne garip,
insan seni yaşarken hep “yarın” sanır.
Oysa sen,
bir anlık suskunlukta gizlisin;
bir bakışta, bir cümlede,
bir mezar taşında adını fısıldarsın.
“Bitti.” dersin,
ama arkandan yankılanan kalp sesleri hâlâ devam eder.
Hikaye gibisin ey hayat,
kimi okur sonunda ağlar,
kimi yarısında bırakır seni.
Ama hiç kimse,
tam olarak anlayamaz ne anlatmak istediğini.
Belki de bu yüzden güzelsin;
belki de bu yüzden bu kadar zalim.
Bir sahil gibi,
dalga dalga vuruyorsun kalbimize;
çekiliyorsun,
ama ardında tuzlu izler bırakıyorsun.
Bir çocuk gülüşünde yeniden başlıyorsun,
bir yaşlının bakışında sona eriyorsun.
Ve biz,
her defasında seni yeniden okumaya kalkıyoruz,
sanki sonunu değiştirebilecekmişiz gibi.
Ey hayat,
senin masalında kahraman olmak ne zor.
Yine de kalem elimde,
kanla yazsam da yazacağım.
Çünkü biliyorum;
her acının sonunda bir anlam gizli,
her kırığın ardında bir ışık yanıyor.
Sen ne kadar yakarsan yak,
ben seni sevmekten vazgeçemem.
Kadir TURGUT
5.0
100% (2)