Akşamın iliklerine sinmiş harfler, kendini emziren bir çığlığın küfüyle öksürür. Bahçeler, yutkunan bir seherle soyunur kabuğundan, Açılır kırılgan bir yemin, ıslak yanağıma yağar şehir.
Bu akşam, Ay, karıncalı bir susku gibi deşiyor göğü. Kaç yol ağlamaklı, kaç nehir susuz, su emer sözcüklerin ağzından. Sevişmeye duran uykuların sırtından devrilir yarın. En derin alev, ölümün diline adını üfler. İçimin kıyısına, mısra mısra çekilen kırık dal buğusudur bakışlar. Söylesem, düşlere deli bir cehennem gibi hicret eder kelimeler; rüzgâr, kuyuların saçak veren duvarlarında inler…
Bu akşam, yangın mavisi gözlerinde kaybolan bir çocuğa bahar verilmeli yeniden. Gecenin gövdesi, yeşilin sesiyle genişlemeli. Gölgenin derisine düşen ince sızılarda titreyerek üşür parçalar, bir tufan, bir kıyamet… Aynalarda çığlıkla çiçek açar kavga.
Bu akşam, “Kal” deme bana. Deniz susar, boynu bükülür fidanların.
Bu akşam, toprağın diline eğilmeli bir damla umut, kökü dağılmış sancıların teninden kabuk bağlamış bir ilkbahar sızmalı Bir seremoni sonrası bütün maskeler düşmüşken, titreye titreye bırakmalı kendini geceye.
Bir rahim gibi kapanır gece, kördür. ama orda açar en kırmızı masa üzerinde açılmış bir nar sırrın zarında kan tutar dünya, sesini içer.
İçimde hâlâ bir çocuk göğe çiçek açar, ve sabah, kendi adıyla gelir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bazı şairler kelimelerle yalnızca anlatı sunmaz. Onları örter, saklar, içe doğru kıvırır. Söylediği şey söylediğinden başka bir şeydir. Şiir yüzeye yazılmıştır ama anlam ise satır aralarının çok daha ötesindedir.
İşte bu kıymetli şairimiz bir imge şairidir. O, şiirini doğrudanlıkla değil, dolaylılıkla kurar.
Böyle bir şair için her imge bir yön, her yön bir sır, her sır ise bilinçli bir tercih meselesidir. Aslında gördüğümüz sadece bir metindir, sadece bir kıyıdır. Ama asıl olan, görünmeyen derinliktir.
Bu şair şiirini/şiirlerini doğrudan anlatımla kurmaz çünkü hakikatin doğrudan dile gelmeyeceğini bilir. Onun dili, dolambaçlıdır, ama labirent değildir. Bir arayış sunar, kaybolmak için değil, daha derin bir bulunma hâli için.
Bu nedenle onun imgeleri sadece süs değil, rota çizen işaretler gibidir. Bir pusula gibi değil, bir yıldız haritası gibi çalışır, tabi ki geceye bakmayı bilenler için.
Mesela bir dizesinde “bir rahim gibi kapanır gece” diyorsa, o gece yalnızca bir zaman dilimi değildir. Orada karanlık, hem korkunun hem de doğuşun mekânı olmuştur.
İmge ustası için nar, yalnızca doğurganlık değil, aynı zamanda kan, kayıp, sır, hatta kader demektir. “Narın açıldığı masada sadece şiir değil, bir hayat kesiti de serilir bizlerin önüne.
Hem son hem başlangıç. ve bunu açıkça değil, imgeler aracılığıyla sezdirir bizlere. Çünkü açık olan hızla tüketilir, giz ise kalır, büyür ve derinleşir.
İmgeyi gereksiz, abartılı ya da sadece estetik bir süs olarak görenler aslında bir eleştiri değil, bir yoksunluk beyanı sunarlar. Çünkü bu bakış, şiiri kavrama değil kontrol etme çabasının bir yansımasıdır. İmgeyi küçümseyen aslında onu anlayamamış olandır. ve anlayamadığı şeyi değersizleştirme eğilimi insana has bir savunma mekanizmasıdır.
Şairin imgesi bir vitrin değildir. Şairin imgesi bir haykırıştır.
İmgeyi yalnızca güzellik üretmek için kullanan bir şiir çabuk solar. Güzellik şiirin temelinde olabilir ama şiiri taşıyan şey güzellik değil, şairin anlatmak istediği hakikattir.
Tüm bunlar şairin imgeyle inşa ettiği bir bellek mimarisidir. Görünürden kaçmak aslında daha hakiki bir görünme biçimidir onun için. Çünkü biliyoruz ki en çıplak olan çoğu zaman en derin şekilde gizlenmiştir.
dedikten sonra şiir bize der ki;
Bazı akşamlar gövdesine dokunan her şeyin sesini yutar.
Bu akşam dediğimiz hangi akşamdır. Bir çocuğun gözlerinde kaybolmuş bir bahar, bir nar gibi masaya açılmış bir sır. Her şey geceye doğmuş bir törenin içinde kabuk değiştirirken her şey, sustuğu yerden büyümeye başlar.
İnsan bazı gecelerde kendine dokunmaktan korkar. Kendi içinde yankılanan o kırık dal buğusu belki de bir bakışta can bulan acının kokusudur. Kelimeler hicret eder düşlere, ama hangi düşler dayanır bu kadar yanmaya? .......
Zaman, yavaş yavaş içimize işliyor. Her sabah biraz daha yaş alıyor yüzümüz.. her akşam biraz daha eksiliyoruz aynalardan. Yine de en derin kırgınlıkların kıyısında içimizde usulca nefes alan bir şey var. Ne kadar büyürsek büyüyelim, ne kadar susarsak susalım, bir türlü susturamadığımız, unutturamadığım bir çocuk var.
O çocuk, dünyanın gürültüsüne aldırmadan hâlâ göğe bakıyor. Ellerinde ne kalmışsa onu sunuyor gökyüzüne. bir avuç çamur, bir kurumuş yaprak, içten gelen bir tebessüm belki. Kimi zaman gecenin içinden bir yıldız arıyor gözleriyle, kimi zaman, sabaha doğacak bir çiçeği hayal ediyor. Bilmediği hiçbir şeyden korkmuyor. Bildiği hiçbir şeye küsmüyor. O çocuk, kırılmanın eşiğinde bile sevmenin bir yolunu buluyor.
Gönlünüze sağlık şairim. Şiir,okudukça içine alıyor insanı. Anlatım ve anlam zenginliğinde her bölüm. Değerli şairim,kutlarım engin yüreğinizi,etkin kaleminizi.Saygıyla esenlik dilerim.
1071 şiiri bulunan şairin geleceğe edebiyat tarihine eser bırakması için Berceste şiirlerden kitap çıkarması şart olmuştur derim şiirlerin kitaptan okunması ayrı bir tad verecektir diye düşünüyorum 🤗
sanki geceleri daha çok toplaşiyor keder, sabah olanda dağıtıyoruz oraya buraya birer birer. hem bu akşam, hem her sabah "çocuklara bahar verilmeli yeniden" tebrik ediyorum. saygılarımla
bu akşama yüklenilen mecazen önemli kararlar meclisinde, 12 kişilik şövalye kılıcı tüm keskinliğiyle parlamaktadır.
neşter vurulacaktır çaresiz!
bu akşam her şey bitmeli tüm problemler çözülmeli, perdelerin sabahına doğan güneşi şen çığlıkları kaplamalı çocukların, kır çiçekleriyle gelincikler karşılamalı coşkusunu yaşamın.
bu akşam...(önemli gizemli bir akşam) nice tebriklerimi saygılarımı sunuyorum
Merhaba değerli kalem Her zaman ki tat ve deminde vede güzelliğinde eser Bizde zevkle okuyor ve alkışlıyoruz yürekten Nice güzel şiirlere, yelken açman dileğiyle
O nar açılmış ya bin duan gökte cevap bulsun senin bizim hepimizin. Sabahlara ihtiyacımız var. Çocukların yüzüne Güneş doğan sabahlara. Sevgiyle tesbih. Tebrik ediyorum 🥰
İçimde hâlâ bir çocuk... O çocuk her insanın içindedir.. nedense bu çocuk bir türlü büyümüyor.. harikaydı yüreğinize sağlık. gönül sesiniz daim olsun.. sonsuz saygılar..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.