1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma
Die! Before the true death!.
or
“Die before you die”
Başkalarının kelimelerinde anlam arayışıydı yaşamak
Yabancı seslere alıştıkça gelen gülümsemeler için...
Ölümse tüm kapıların anahtarı
Zincire vurulmuş kitaplar arasında dolaşırken tanınan...
Heyhat, hayat!
Beyhudenin pınarlarını akıtan renkgarenk tahayyül...
İzmihlal denen yalandan korkmayı da öğretti bize
Gündüzün döngüleri böylesine kırılmazken...
Gecenin öcüleri sorsan hep peşimizdeydi.
Yaşayış çünkü ıslak orman... Kanımızı da sulayan.
Neşet bulsun diye tüm o süslü acılar.
Ölümse tüm kapıların anahtarı
Hiç öğrenemedik bunu kitaplardan.
Çünkü kelimeler hiç bizim olmadı.
Çünkü hep çoktan oynanmış masalları sahneledik
Kilit vurulmuş zindanların kanlı dehlizlerinde...
Kanımızı dökmenin gururuyla diğerlerini de onurlandırdık!.
Hep başkalarının masallarında, kendimizi kahraman sandık.
Yalnız ölüm açacak bu kilitli kapıları
Özgür kılacak bizi kendimize ihanetimizden.
Perde düşecek ve kurtulacağız bu şâşâlı kabirlerden.
Bizi gerçekten seven, o vakit bizimle bizim dilimizden konuşacak!.
Çünkü ölüm tüm kapıların anahtarı
ve o kapının ardında
Gerçek biz varız!.
5.0
100% (2)