0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1077
Okunma
Sessizliğin seslendiği yerden duyacaksın
Karanlığın aydınlandığı yeri
Gözlerin kapandığında ellerini
Ellerin göklere açıldığında sesimi
En başını en sonunda bulacaksın
En sonunu nefesinde
Çünkü apansız! amansız bir çığlık gibi
Hilkatsiz, pespaye, eski bir hikaye
Silip süpürecek
Anlatılmış olan gibi
Unutulacak olanı da...
Ama bilecek, elbet bileceksin
Anasız Tanrıçaların karaca kuşlar gibi
Yorgun ve kanatsız
Tanrı dağlarında dağıldığını
Ki uçurumlardan alacak adını
Kırmızı, siyah, az biraz metalik
Az biraz cinai
Az biraz uzak...
Yıldızlara bakacaksın o sabah
Günahsızlara bakacaksın kar yağdığında
ve bir kızak
Terlemiş gözün gibi niceliksiz, yorgun
yani durgun ve solgun bir ağaç misali
Yükseklerden aşağıberi...
Aşağılardan tarihi bir heybeyle gizlenmiş
Mistik ve majik ritüellere sahiplik etmiş
Korkusuz bir çocuk bedeni taşıyacak
Anadan çıplak
babasından az biraz dazlak
Anasızlara kurban edilmiş bir çocuk...
Çocuk,
Dumansız bir kıvılcım gibi ah-ı alaki çekecek
Amaçsız, kimliksiz bir yokluk içinde
Tanımadığı özgürlüğün yek-avaz bilgesini
Nicedir haykıramamaktan yorgun bulutlar
An be an damla damla sokak sokak nehir nehir
Çağladığında bulacak
Dağlanan yaraları üstüne
O gün sen de belki eski bir sızıyı hatırlamış
Sokak köpekleri gibi
Sahipsiz ve pireli
Adımı tekrarlayacaksın
Son bir defanın umudu ve umutsuzluğu içinde
Heyhat! ki ben yalnızca o çocuğun bilebileceği bir yerde olacağım
İlkin ve sonun buluşabildiği yegane yerde.
nerede?!
Bilemeyecek
Anlayamayacaksın
Yalnız ölü bir dilin yeniden telaffuzu
Çağırabilecek beni
Kirli tırnaklarıyla bir çingenenin
Uzun upuzun tırnaklarıyla... yeniden
Unutulmuş tanrının son bir mucizesi içinde
O çocuğun kesiklerden oluşmuş ve minik
Kolları arasından hatırlanmalı
Bir kelimeyi alıp sana geleceğim
Don vurmuş başı eğik bir ıhlamur yaprağına inat!
menhus bir talihe inat
eskiden az biraz yeni
az biraz deli
az biraz temiz...
bir uygarlık için
umut dolu
sana geleceğim.
Belki görecek,
Göremeyeceksin!..
5.0
100% (3)