0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
157
Okunma
Çitin yıkıla ey sırtımızdaki kahır!
Ağaçların yana...
Küf kokulu zeytin ağaçların...
Nefeslendikçe öfke büyüyor avuçlarımda
Toplayamadığım papatyalar, sarı kantaronlar yerine
Zehriyle bir mantarın beynimi toprağa diksem
Bilmem ki filizlenecek bir tutam ot düşleyebilir miyim?
Orada!
Orada! Sekiz köşe kahrol ey sırtımızdaki öfke.
Orada kül çölleri yutsun çirkin sakallarını...
Bin yıl, bin yıl peşinde kurt kaç dur...
Yine de felah bulama orada!
Benim de tükenmez özlemlerim var
Kurşun kalemler bir bir erirken kanımla...
Kalbim hep yüz yirmi atıyor
Burun deliklerimde yarım kalmış bir koku
Ağzımda yeni içtiğim nargilenin tadı...
Ve durmadan eksilen umutlarım...
Duyamadığım sesten yana.
Yana yakıla, kendimden gayrısına
Kurşun atmışlığım bile yok üstelik.
Bu yalnız benim öfkem!
Benim zamanımın uygarlıksız ruhu.
Sekiz değil yalnız bir köşe...
Ya sen?
Şeytanlaşmadan tek bir dakika
Bir şeyler düşleyebiliyor musun?!
Çitin yıkıla ey zamanımızın kahrı!
Umutların yana...
Küf kokulu, kan kokulu umutların...
Orada!
Orada! Sekiz köşenle kahrol ey ruhsuz öfke!.
Yana yakıla...
Bin yıl, bin yıl peşinde kurt kaç dur...
Yine de felah bulama orada!
5.0
100% (1)