Devlet aklı, derin bir deniz gibi,
Yüzeyde fırtına, altında sükût.
Görünmeyen bir el, ince bir kılıç,
Her hareketinde tarih yazar usul usul.

Kılıç keser, kılıç vurur,
Ama devlet aklı, kılıcı da kullanır
Yumuşak güç, sert irade,
Bir bilge gibi oynar satranç tahtasında.

Hudutları çizmez yalnızca toprakla,
Bir milletin gönlüyle de çizer sınırları,
Her harfi, her karesi,
Bir bilmece gibi çözülür zamanla.

Düşman bilmezdir bu aklın gücünü,
Çünkü görünmezdir, kaygan ve derin,
Bir nehir gibi akar sessizce,
Yolunu bulan, engel tanımayan.

Tarih bir aynadır bu aklın yüzünde,
Saraydan cepheye, meclisten savaş meydanına,
İnce hesaplar, sabırla örülür,
Zaferler bu sessiz planların meyvesidir.

Her karar, bir dua, bir takdir,
Çünkü devlet aklı, sadece insan işi değil,
Bir milletin ruhuyla yoğrulmuş,
Bin yıllık tecrübeyle yoğrulan.

Yıkılmaz gibi görünse de kaleler,
Asıl sağlam olan, aklın ördüğü ağdır,
Ve bu ağ içinde, millet yaşar, gelişir,
Bir sır gibi saklar, kendini yeniler.

O akıl ki, yaşar gençlerin yüreğinde,
Öğrenir geçmişten, bakar geleceğe,
Ve bir gün, o akıl,
Yeniden doğar her karanlık gecede.

Unutma ki,
Bir milletin kaderi, sadece silahla değil,
Aklıyla da yazılır,
Ve devlet aklı,
Sonsuz bir destanın yazarıdır.

Sarayların duvarları, fısıltılarla dolu,
Kahvelerin köşelerinde saklı sırlar var.
Bir adam düşünür, taşır kalbinde ateşi,
Her hamlesiyle, milleti yeniden yazan.

Sessizce yürür, gizli kalmış koridorlarda,
Sultan da ona güvenir, vezir de.
Çünkü akıl, yalnızca kılıç değildir,
O, ruhun derinliklerinde bir işarettir.

Dostla düşmanın farkını anlamak,
Zamanı kollamak, sabrı gömmek,
İşte budur devletin görünmeyen gücü,
Kendini bilen milletin gücü.

Ve her zaman hatırla,
Zaferleri getiren sadece güç değil,
Bir yürekten öte,
Bir zekâ ve sabırdır,
Devlet aklıdır.

HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(7 Haziran 2021)