0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma
Aksakallar, vakur duruşun simgesi,
Sakalı beyaz, yürekleri dağ gibi derin,
Her çizgide bin yılın hikâyesi,
Her sözde nesillerin duası gizli.
Dede elleriyle örer kadim tarih,
Sözü çınar, yol gösterir karanlıkta,
Gecenin sessizliğinde,
Bir ulu nehir gibi akar bilgelik.
Saraydan köye, dağdan ovaya,
Onların adımları saygıyla yankılanır,
Çocuklar duyar masallarda seslerini,
Her hikâyede izleri kalır, unutulmazlar.
Tarih, onların ayak izlerinden yazılır,
Devletin aklı onların bakışlarında,
Kılıçla değil, sözle dövüşürler,
Kılıç elden gidince, söz kurtarır yurdu.
Gözleri ufuktadır,
Her tehlikeye karşı uyanık bekçiler,
Bir milletin sinesinde saklı bir sır,
Aksakallar, nesillerin köprüsüdür.
Gün gelir, savaş biter, çiçekler açar,
Ama onların öğrettiği kalır baki,
İnanç ve sabır, sevgi ve cesaret,
Her zaman yaşar, asla unutulmaz.
Ve her gece dualarında,
Gençlere fısıldar öğütlerini,
“Yol uzun, sabır gerek,
Kılıcını değil, aklını kullan!”
Onlar, yalnızca yaş değil,
Yaşanmışlıkların derinliğidir,
Her çizgi bir ders, her bakışta ışık,
Bir milletin ruhunu yaşatandır.
Hafızalarda, ezan seslerinde saklıdır,
Meclislerin köşesinde, kahvehanelerde,
Sözleriyle örer gençlerin yüreğini,
Ve gelecek onların ellerindedir.
Aksakallar,
Bir milletin kalbinde atar
Bilgelik, sabır ve izzetle
Ebediyete uzanan köprüler.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(8 Haziran 2021)