1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
164
Okunma

ardı arkası kesilmeyen yalanlarınla
yüzleşme vakti şimdi.
söylemlerin, sevmelerin…
hepsi tescilli birer yalandı.
sabıkalı bir akılla
alay ettin herkesle.
unuttun…
bir gün söylediklerinin seni vuracağını,
hep gül bahçelerini anlattın durmadan,
ama mayınlı tarlalardan hiç söz etmedin
çiçeklerin nasıl öldüğünü umursamadın.
isyanım sana hiç dinmeyecek.
çünkü sen susarken,
duyulmamış o yanlarımızın altında,
canlar yitiyordu.
ve sen kan üstünde oturdun
hiç utanmadan.
vah çekenleri unuttun,
oh çekenlerle
kahkahalara gömüldün.
nefsine bir nebze gem vurmadın,
kölesi oldun dünyalık ne varsa
ama kendini ise efendi sandın.
hep kendini vazgeçilmez saydın,
ama bilmedin
farkının ne olduğunu.
yaşamadığın hasreti anlattın
ezberden.
yerini bilmeden
gezdiğin bahçeleri anlattın,
gülleri dillerine doladın
ama kökünü hiç aramadın.
saltanatın içinde yaşarken
yoksulluğun tarifini ettin
hiç utanmadan.
her defasında başladın
bir varmış, bir yokmuş la…
yeni bir masala hiç ara vermedin.
akıl edipte bir kez arkaya bakmadın,
olup biteni, ezilenleri görmedin,
bağıranları duymadın.
sadece konuştun,
anlattın o bulamadıklarını…
hiç kavuşamadığın
yalan sevdaları
ay ışığında kayboldu gitti.
ve bak…
ondandır hep güvensizdi bakışların.
hayallerin sınırsızdı ama
sonları yoktu.
bizim için yasak olan,
artık onlar için serbestti.
bir intikam oyunu oynanıyordu
tek taraflı, her yerde.
dişe diş,
göze göz…
satın alınan geleceklerimizin
karşısında biz sustuk.
ve yenildik,
nefesimize.
tüm yaşananların
gayrimeşru ortağı olduk
bile isteye.
gökyüzüne asılırken bakışlarım,
gözlerime mil çekiliyordu.
darağacında
gamzelerin kadar derindi imanım.
artık kalemim yok.
kalemi tutacak elim de yok.
ruhumda açılan o yaralar
hala kanarken,
imanım göğsümde
çırpınıyor hala.
huzur bulduğum bakışlar
aldattı beni,
tat aldığım sözler
aldattı.
kat ettikleri yolları
dikenle döşemişler
güllerle değil.
merhametin bile
aldatıyordu artık seni.
ve sen sustukça,
yarınlar
bir bir infaz ediliyordu.
*
Mehmet Demir
29723