0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
61
Okunma
Sustum…
Çünkü söz yetersizdi,
Dil, taşıyamazdı kalbin ezelî sızısını.
Secdeye eğildim,
Toprakla kalbimi bir kıldım,
Sükûtla fısıldadım Rabb’ime isimsiz niyazımı.
Ne söyledim ne istedim,
Çünkü en büyük istek, O’nun huzurunda kaybolmaktır.
Gölge olmadan ışığı,
Benlik olmadan aşkı seyre koyuldum.
Sükût, kelimelerin boynunu büktüğü yerdi.
Ve ben, orada buldum kendimden geçmenin hazzını.
Bir nida olmadı dudaklarımda,
Ama kalbim bin âyetle secdeye durdu.
Söz söyleyen dil sustu,
Ağlayan gönül konuştu o an.
Zihnin karmaşasını geride bıraktım,
Ruha açılan kapının eşiğinde bekledim.
Her susuş bir secdeye döndü,
Ve her secde bir vuslat bestesi oldu.
Sükûtun diliyle yazdım aşkın kitabını,
Ne kâğıt vardı ne kalem,
Sadece toprak ve alın,
Bir de kalbin secdeye iç çekişi…
Melekler duydu da,
Kâinat sustu.
Yıldızlar secdeye indi,
Sessizlik bir takdis oldu âlemde.
İnsan konuştuğu kadar büyümez,
Sustuğu kadar sığar Hakk’ın denizine.
Ben sustum, çünkü
Sükûtla büyüyordu içimde Rahmân’a muhabbet.
Bir çiçeğin sabrı,
Bir damlanın nehri bekleyişi gibi…
Sükûtun kalbi vardı,
Ve o kalp, aşkı sadece susarak anlardı.
Ne yakarış vardı,
Ne hüzünlü şikâyetler.
Sadece O vardı,
Sadece O…
Her şey O’nunla anlam bulduğunda,
Söz artık yük olurdu insana.
Bir nefes,
Bir gözyaşı,
Bir secde…
Hepsi susarak büyüyen dualardı.
Benliğimi bırakıp eğildim toprağa,
Çünkü toprak bilenir secdede.
İçimden doğdu “La”
Yoklukla başladım her varlığa.
Ardından geldi “İlâhe”,
Ve sustu tüm putlar içimde.
Sonra “İllâllah” yankılandı,
O sessizlikte en yüksek seda oydu.
Yalnızlığın diliyle söyleşenler anlar,
Söz değil, sessizlik taşır bazen sırrı.
Ben sustum,
Ama Hakk konuştu içimde.
Her suskun dize,
Bir ömrü anlattı ezelde yazılan.
Ey gönül!
Konuşma artık,
Sükûtun secdesinde gizli aşkın adı.
Gözlerini kapa,
Kalbini aç…
Orada duyacaksın seni yoklukla var eden fısıltıyı.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(23 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)