0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
50
Okunma
Bir kapı var kalpte gizli,
Ne açılır kilitle,
Ne görünür gözle…
Yalnız sezilir sükûtla,
Yalnız bulunur aşk ile.
Bir kapı var içimde,
Kime desem bilmez yerini.
Yolu, sözle değil özle çizilir.
Her adımda benliğim çözülür,
Her sükûtta bir parçam erir.
Geceyi araladım,
Zifiri karanlık değildi,
Büsbütün nur doluydu içerisi,
Göz değil, gönül gören gerek,
Kapıyı ruh açar, beden değil.
Sordum: “Ey sır, neredesin?”
Cevap geldi: “Ben, senin sükûtundayım.”
Sordum: “Ey hakikat, neyle varılır sana?”
Dedi: “Fena ile, hiçlik ile…”
Bu kapı ne tahtadandır,
Ne taştan, ne ışıktan.
Bu kapı, secdede dökülen yaşla yoğrulmuştur.
Açılış duası:
“Evet, şâhidiz!”
Her kim ki nefsiyle savaşır,
O kapıya yaklaşır.
Her kim ki kendini unutur,
O kapının eşiğine varır.
Ben vardım da vuramadım,
Zira elimde hâlâ benlik vardı.
Yandım, yıkıldım, un oldum,
Ancak o zaman aralandı aralık.
Sır, saklanmazmış dostum,
Sır, verilirmiş; lakin ehline.
Sana sır verilmişse,
Artık sen sır olmuşsundur.
Ben ne zamanki
Adımı unuttum,
Baktım kapının üzerinde
Bir tek kelime yazılıydı:
"Hu."
Ey kapısı olmayan kapı,
Ey eşiği yok ama inişi sonsuz olan.
Sana her varış, bir yok oluş,
Senden her geçiş,
Bir hiçlik ilanıdır.
İçeride ne taht var,
Ne tac,
Ne mükâfat.
Sadece O var,
Yani her şeyin Sebebi…
O kapıya vardığında,
Soru da kalmaz, cevap da.
Orada sadece şahitlik vardır,
Ve o şahitlikten doğan ebedî huzur.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(22 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)