0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
125
Okunma
Bu şehrin karanlığı, bir yalnızlık perdesi,
Adımlar yankılanır, her kaldırım tanır beni.
Gecenin sığınağı, bitmeyen melankolisi,
Kaybolan yüzler, bir anlık tebessüm hani?
Eski bir gazete, savrulur rüzgârda,
Her harfi bir sır, her başlığı bir yara.
Köşede bekleyen, umutsuz bir sigara,
Yanıp biten ömür, küllenen hatıra.
Otobüs durakları, sessiz vedaların yeri,
Gitmek bilmeyen gölgeler, sönmüş umut denizi.
Bir bardak çay soğur, kaybolur şehrin sisi,
Kimseler bilmez, içimde fırtınanın bizi.
Duvarlar sağır, sokaklar dilsiz ve kör,
Bir yıldız kayar, kimsesiz bir ömrü ör.
Beklenen ne varsa, yitip giden bir kördüğüm,
Bu kentin ruhunda, yavaşça ölürüm.
5.0
100% (2)