0
Yorum
3
Beğeni
4,3
Puan
41
Okunma
Hoşça kal kendim, ruhumun tapınağı,
Sırrın peşinde çöken gölge durağı.
Aynada gördüğüm o yabancı çehre,
Her gün bir kez daha inkâr eder beni yine.
Ömür denen nehirde köpükten fısıltı,
Hangi yokuşta bitti o eski anı?
Dipsiz bir kuyu, her sözümde yankı,
Kalbim zindanda, kanatlanamayan bir kuş.
Zaman o cellat, bilemezsin neyi keser,
Her uyanışım bir ölümdür, bilirim beni üzer.
Beklenen neydi, o meçhul sabah?
Yıldız düşerken söyler son "Eyvah!".
Şimdi gitme vaktidir, bu perişan eşikten,
Ebedî sükûta, sonsuzluk beşiğinden.
Ne bir iz kalsın ardımda, ne bir kırık hece,
Sonsuzluğa uzanan sessizliktir o gece.
5.0
67% (2)
3.0
33% (1)