0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
59
Okunma
[I — Ben]
Gözümde büyüyen her karanlık,
Adını anmadığım zaman başlıyor.
Kalbimde birikmiş ne kadar tufan varsa
Züleyhâ, hepsi sana suskun.
[Züleyhâ]
Suskunluk, bazen bir yakarışın gölgesidir.
Ben susuyorsam, duymuyorum sanma.
Senin sessizliğinle
Ben her gece kendimi susturuyorum.
[II — Ben]
Bir şehirde seni unutmaya çalıştım,
Diğerinde gözlerini aradım her sokakta.
Züleyhâ, hangi yol çıkmazsa,
Ben orada en çok seni buluyorum.
[Züleyhâ]
Bazı yollar yürünmez,
Çünkü ayak izleri yakar.
Ben seni o çıkmazlarda sakladım,
Hiçbir kavuşma kirletmesin diye.
[III — Ben]
Şiirle yıkadım yokluğunu,
Ama her mısrada daha da çoğaldın.
Bir kelime bile yetti:
Kalbin najâsına yazılmış barut gibi...
[Züleyhâ]
Benim adım şiirde değil,
Sustuğun her satırda gizli.
Barutu sen taşıdın,
Ben sadece yangınımı sevdim.
[IV — Ben]
Anka ben, Hüma sen…
Kanatlarımız vardıysa da
Züleyhâ, biz hiç gökyüzüne çıkmadık.
Çünkü sen yere inmeyi bekledin, ben göğe çıkmayı...
[Züleyhâ]
Belki de aşk, kanatla değil,
Yanmakla olurdu.
Ben gökyüzünden korkmadım,
Yalnızca senin düşüşünü tutamadım.
[V — Ben]
Artık bir ezan vakti gibi içim,
Ne geceye ne sabaha ait.
Züleyhâ, ben sadece seni sustuğun kadar sevdim,
Konuşsaydın, belki barut yanmazdı.
[Züleyhâ]
Bazı sevgiler susarak büyür.
Ve bazı aşklar sadece barutla anlatılır.
Ben sevdim.
Sen ise yazdın, yandın, yıktın… ama vazgeçmedin.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
5.0
100% (2)