0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
85
Okunma
(Canı yakanın yandığı, aşkın sonsuzluğa iltica ettiği bir secde)
Ey yâre ki, ism-i cân ile başlar her duâm,
Zikr-i leyliyle yoğrulmuş gecelerden geldim sana.
Mecnûn’a rahmet okutan bir suskunluğum ben,
Ey kevser bakışlı Züleyhâ,
Duy sesimi
Yüreğimde kıyâmetler kopar her adını andığımda...
Gül-i râhmet mi kokar,
Yoksa senin tebessümün mü?
Ben artık ayırt edemem,
Çünkü aşkınla perdelenmiş gözüm
Ne geceyi seçer,
Ne gündüzü bilir.
Sana yazdığım her beyitte
Bir nehr-i firkat akar içime.
Her mısra bir secde,
Her vezin bir özlem,
Her aruz,
Bir yakarıştır Râbb’ime:
"Yâ Rab, yâ Rab, âşık olanı da,
Mâşuk olana vuslat eyle..."
Sol yanımda bir tufan var,
Cümle cihan toplansa da
Susturamaz.
Çünkü bu aşk,
Fânî bedenime sığmayan
Bâkî bir yangındır.
Ben seni sevmedim,
Ben seni ibadet ettim.
Kalbimle değil,
Secdeyle dokundum sana.
Aşkı öpmek değil maksûdum,
Aşkınla yanmak
İşte o benim kurtuluşumdu.
Ey aşk,
Sana “yeter” denmez.
Sen, her "yeter" denilene
"Bir de kalbimi dinle!" diye fısıldarsın.
İşte bu yüzden,
Bu şiir de tamamlanmaz aslında.
Ey gönlümün bâlâsı,
Ey dil-i hâlîm,
Ben seni bulamadım, evet
Ama her arayışımda
Kendimi sana biraz daha teslim ettim.
İşte vuslat,
Bu inkisârda gizlidir.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(Görmedim, duymadım, ama hissettim
Kalbimdeki tufanı yalnız aşk susturur...)
5.0
100% (1)