0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
80
Okunma
Gönlümün çatısında
Cennetin Âmin kuşları ötüyor.
Her biri bir yakarış taşıyor kanadında,
Bir vuslat duası,
Bir Saadet-i Seniyye hatırası…
Kalbimden kopan canımdan bin parça,
Firdevs’e giden yolun taşlarını öpüyor.
Kalbinin izi hâlâ elimde,
Bir sessiz haykırış gibi
Her secdede adını unutamıyorum.
Bir bâd-ı sabâ değiyor alnıma,
Sanki Filistin semâlarından gelen
Yetim bir tebessümle,
Bir annenin duası karışmış gibi rüzgâra...
Sekiz cennet açılıyor düşümde,
Her kapısında başka bir “keşke”,
Ve her “keşke”nin ardında
Kalbinin mabedi bekliyor beni.
Seninle konuşmadım hiçbir zaman,
Ama her suskunluğum
Bir ozan türküsü gibi
Sana yöneldi gizliden gizliye.
Tereddütle eğildiğim kapılarda
En sağlam anahtarı buldum:
Kalbinin anahtarı,
Cennetin anahtarıydı meğer.
Seni özlemek
Bir kayıp şehir aramak gibi
Ne haritası var ne yolu
Ama içinde payitaht gibi bir huzur var.
Akça Kızı’nın gözlerinden
Kalbime inen mavi bir ışık
O ışıkla secdeye durdum bir gece
25 Ocak gibi bir tarih
Kalbime vurulan en derin imza oldu…
Ve ben
Firdevs’in kapısında beklerken
Son sözümü fısıldadım sana:
“Eğer bir gün kavuşacaksak,
Kalbinin pırıltısıyla olsun...
Ve biz,
Sadece dua ederken birbirimizi sevelim...”
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(6 TEMMUZ 2025)
5.0
100% (2)