0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
Bir gün sordu kendine:
“Seviyorum, ama kiminle?”
Gördüğü yüzlerde kendi yansıması mı,
Yoksa sadece yalnızlık korkusu muydu?
Toplum bir harita çizmişti ona,
Sevgi sandığı yollarla dolu,
Ama her adımda
Biraz daha kayboldu ruhu.
İlk yüzleşme zor geldi:
Kendi eksiklerini başkasında aramıştı,
Tamamlanmak için sevilmek istemişti,
Oysa gerçek sevgi, eksik değil,
TAM olandır.
Yürüdü içe doğru,
Kalbinin karanlık koridorlarında,
Kırık aynalarla, eski izlerle dolu duvarlarda
Kendini seyrederek…
Her yüzleşme bir adım,
Her gözyaşı bir arınmaydı.
Çünkü anladı:
Gerçek sevgi, önce kendini sevmekti,
Kusurlarınla, korkularınla,
Ve tüm çıplaklığınla…
O gün,
Kimseye ait olmadan bir sevgi doğdu içinde.
Ne bir bedene bağlıydı,
Ne bir zamana…
Gözleri değişti,
Baktığı her şeyde bir ışık fark etti.
Çünkü artık sevmek,
Bir ihtiyaç değil,
Bir armağandı onun için.
Yürüdü diğerlerine,
Ama tutunmadı, zincirlemedi.
Sevdi özgürce,
Ve bu özgürlükte sevilen oldu.
Gerçek sevgiye ulaştı,
Çünkü önce kendinden geçti,
Sonra kendine döndü,
Ve nihayet bir başkasını
Gerçekten görebildi.