0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
124
Okunma
Şairin gurbetteki hislerinin bir izdüşümü
Yürüyorum.
Gece yarıyı hemen geçiyor.
Ben geçiyorum,
Bir evin önünden.
Sarmaşıkları yeri süpürüyor.
Meltemsi bir rüzgar üşütüyor.
Sanki hayal etsen bu malikane yürüyor.
Ben yürüyorum.
Uğultulu bir ses uzaktan.
Köpekler gelişimi kutluyor.
Biri zaten adımlarımı izliyor.
Taş alıyorum.
Yürüyorum.
Adımlarım kalbimin tüm titrekliğine karşın,
Emin ve sert yankı yankı...
Evin duvarlarına çarpıp kulaklarıma bir güven tınısı veriyor.
Allahtan mehtap ışıyor.
Yoksa diğer lambaya kavuşmak sıratı geçmek.
Belki son mümin kadar süriye süriye...
O günleride biliyorum.
Her gün kameri on dört değil...
Koşuşlarım ve tempolu ayaklarım;
Tüm çabama rağmen,
Yorganın yüzüme yapıştığı bir kabus gibi,
Albastılar peşimde sanki....
Koşsam köpek koşturacak, dursam zifir bastıracak....
Saat on ikiyi hemen geçiyor.
Geçiyorum.
İlerde köşeyi dönsem pek birşey kalmayacak.
Belkide köşeden bir aylak baş çıkaracak.
Önüme dik dik bakıyorum.
Sonra yeniden hızlanıyor tırnaklı pati sesleri.
Göz ucuyla yokluyorum gerimi.
Arkama baksam sanki daha da sokulacak.
Sanki ensemde nefesi.
Üşüyorum.
Biraz daha varamazsam zaten eve.
Hava daha da soğuyacak.
Alışamadım ya bir türlü havasına.
Eh suyundan bir şikayetim yok şükür.
Ama suyuda pek su değil ya neyse.
Dört koskoca yıl çürüyecek bari deyse.
Yabancı yabancı hep sinmiş üstüme.
Alışır mıyım bir gün?
Bilmiyorum.
Yürüyorum.
Sonunda yol bitiyor ve geliyorum.
Aynı günü yeniden devirmek için.
Başladığım yere dönüyorum.
Dünya dönüyor ben dönüyorum.
Başım dönüyor. Off...
Dur durak nere bilmiyorum.
Loş ışıkların ışıdığı odam ve ben varım.
Bir kaç kelime gönlüme tanık.
Döküp döküp sırtımı dönüyorum
Zifiri kıran mehtabı seyrediyorum.
15nisan22cuma
5.0
100% (1)